Bir özür ile başlamam gerekiyor. Dünkü yazımda Akaydın’ı eleştirirken cümle içerisinde BBP yazmam gerekirken, BDP’nin adı geçti. Bu nedenle okuyucularımdan ve Akaydın’dan özür dilerim. Çünkü; Açıklamasında BDP’nin adı geçmiyor. Bu özür sonrası, BBP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hulusi Kızılkaya’nın konu ile ilgili açıklamalarına geçeyim. Çok sert eleştiriler yönelten Kızılkaya, çok haklı bir şekilde Akaydın’ın özür dilemesi gerektiğini de söyledi. Diler mi? Hiç sanmıyorum.
Neydi mesele?
Gelin dünkü yazımın ilgili kısmını tekrar ederek, hatırlatayım. Şöyle demiştim dün; “Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın akıllara zarar sözler sarf ediyor. Yılların CHP’lileri tarafından partide yapılan protestolar hakkında; “Böyle davranışlarda Parti Meclisi geri adım atarsa yeniçeri ocağına döndürür. Nitekim böyle bir şey çok şükür olmadı. Üzülerek söylüyorum edindiğim çok net tespitlere göre, BBP partizanı birtakım kişilerin, dostluk ilişkisiyle olaylara kaydırıldığını öğrendim. Bu anlamda sevindim, CHP'den tepki koyanların sayısının az olduğunu gösteriyor" diyor. Ne diyeyim şimdi, CHP’lilere sabır dilemekten başka. Laf mı şimdi bu? Hangi salak inanır buna? “Bu Akaydın 5 yıldır bizleri resmen ahmak yerine koyuyor” dedik. Buyrun şimdi de kendi partililerine aynı şeyi reva görüyor. Kimse kusura bakmasın, bu adamın yaptıklarının tek açıklaması budur. Ancak; “Antalya’nın bir bildiği var” dedim ya, bunu hep unutuyor. Şimdi buna rahat bir şekilde “CHP’nin de bir bildiği var” diyebiliriz. En azından o gösterilere katılan insanlar ve onların CHP’li olduğunu çok iyi bilenler, bunu sorgulayacaktır. Kaç yıllık CHP’liler, oldu BBP’li. Yahu bu lafı söylerken benim bile CHP’li olduğunu bildiğim o gözü yaşlı kadınları nasıl yaptın BBP’li?”
Evet, buydu mesele. CHP’liler partiyi basmış, olaylar çıkmıştı. Akaydın akıl almaz bir biçimde partiyi basanların BBP’li olduğunu öne sürüyordu. Doğal olarak bu açıklamalara tepki geldi. BBP Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hulusi Kızılkaya, “Akaydın’ı korku sarmış, kabuslar görmeye başlamış” dedi. Bununla da yetinmedi. Bakın başka neler söyledi; “Bizler seviyeli bir seçim olması için çalışıyoruz. Sayın Akaydın’ın olayları çıkartanlar arasında Büyük Birlik Parti’liler olduğunu ileri sürmesi gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir konudur. Birileri kendi yaptıkları çirkin dostluk ilişkileri ile bizleri karalamak istemektedir. Akaydın ve CHP şunu iyi bilmelidir ki korkunun ecele faydası yoktur. Akaydın’ı korku sarmış, rüyalarında kâbuslar görmeye başlamış olacak ki yalan yanlış beyanlarla kendisini rahatlatmak istemektedir. Antalya Akaydın sayesinde çok şey kaybetti. İş yapmadan çok iş yapmış gibi görünmeye çalışan Akaydın, Antalyalıları aptal yerine koymak istemekte ve CHP’nin iç işleri ile ilgili bir konuyu teşkilatımızla bağdaştırmak istemektedir. Şu iyi bilinmelidir ki Antalya’da yaşayanlar aptal ya da kör değildir, Büyük Birlik Partisi de bu milletin siyasi hayatındaki aydınlık yüzüdür. Sayın Akaydın bizim partimizin adını ağzına alırken önce ‘besmele’ çekmeli, sonra da ciddi bir şekilde düşünmelidir. Büyük Birlik Partisi bünyesinde bugüne kadar en küçük siyasi ahlaksızlık olmadığı gibi kendi menfaatleri doğrultusunda ‘Zübüklük’ yaparak o partiden bu partiye geçişler de olmamıştır. Bizler Akaydın’ın ruh halinin kötü olduğunu bildiğimiz için söylediği bu sözleri her ne kadar bir dil sürçmesi olarak görsek de temiz siyaset yapmaya tüm ‘Alperenlerimizden’ ve Büyük Birlik camiasından özür dilemeye davet ediyoruz”
Açıklamalar belki de Akaydın’a sert gelmiştir. Ancak hiç kimse Akaydın’ın bunları hak etmediğini iddia edemez. Çünkü Resmen saçmalamıştır. Ne işi var BBP’linin senin partindeki protesto içerisinde? Ne hakkın var başka bir partisi kendi iç meselene çekmeye?