İnsanların hayatlarında bir dereceye kadar kontrol hissetmeye ihtiyaçları vardır. Bu bize bir güç duygusu kadar güvenlik hissini de sunar. Olanları kontrol edebilmekle, kendimizi ve sevdiklerimizi istenmeyen sonuçlardan koruyabiliriz. Rastgele yaşanan kazalar duyduğumuzda veya öngörülemeyen suçlara tanıklık ettiğimizde, çaresizlik duygusu geliştirebilir, aşırı uyanık olabilir ve kendimizi ve sevdiklerimizi gelecekteki bir saldırıdan korumak için mümkün olduğunca önlem alabiliriz. Sosyal medya aracılığıyla edindiğimiz şiddet haberleri, kendimizi dünyadan veya kötü insanlardan korumak için yapabileceğimiz çok az şey olduğunu fark ettirebilir ve endişe düzeyimizin artmasına sebep olabilirler.
Çoğumuz duyduğumuz olaylarla ilgili fikirler yürütüp, katili tahmin etmişizdir ya da olayın içerisinde olsak nasıl davranacağımızı düşünmüşüzdür. Yine de bir kriz ortaya çıktığında, bedenlerimizin ve zihinlerimizin nasıl tepki verdiğine şaşırabiliriz. Herhangi bir kişinin acil bir krizle veya bir olaydan kaynaklanan travmayla nasıl başa çıktığını kesinlikle tam olarak tahmin edemesek de, bildiğimiz şey, bir kişinin tepkisi ne kadar beklenmedik veya bunaltıcı olursa olsun, anormal duruma veridiği kendi “normal tepkisi” olduğudur. İster bir trajedi hakkında tecrübe edin, ister ilk elden tanık olun veya haber kaynaklarından öğrenin, son birkaç yılda çok yaygın olduğu gibi, kendi travma tepkiniz harekete geçebilir ve beklenmedik bulabileceğiniz duygu veya davranışlar gösterebilirsiniz. Terapilerimde problemle baş ederken 3 davranıştan söz ederim, kaçma, savaşma ve teslim olma. Bu ana tepkiler evrenseldir ve bütün yaş gruplarını kapsar. Bu bağlamda bugün sizlere travmatik bir olaydan sonra düşünce, duygu ve davranışlarınızla başa çıkmada yardımcı olacak fikirler vereceğim.
Travmatik bir olaydan sonra korku, endişe, keder ve korku hissetmek normaldir. Ayrıca bu duygulara sahip olmanıza ve bunları adlandırmanıza izin vermek de önemlidir. Hissettiklerimize bir isim koyduğumuzda, kontrol duygumuza katkıda bulunabilir. Hayatın risklerle dolu olduğunu kabul edin. Her gün ve bulunduğumuz her yerde, yüzleştiğimiz ama belki de aklımızın ucundan dahi geçmeyen bilinmeyen birçok risk vardır. İnternette bir olay yayınlandığında korkularımız devreye girer ve adrenalin ve kortizol vücudumuzda pompalanmaya başlar. Kalp atışımız hızlanır ve vücudumuz ısınır. Hayatın risksiz gelmediğini kabul etmemize izin vermeliyiz, ancak korkunun bizi yaşamaktan alıkoymasına izin vermemeliyiz.
Hayatta hemen hemen her şey “mümkün”dür, ancak “olası” değildir. Tek bir trajik olaya aşırı derecede odaklandığımızda, bu olayın kaç kez meydana gelmediğinin izini kaybederiz. Ortaya çıkan trajedilerin video görüntülerinin anında yayılması dikkatimizi çekiyor ve aramızda benzer bir trajedinin “olasılığı” konusunda farkındalığımızı artırıyor. Ancak, bu olayların bu kadar geniş yer bulmasının nedeninin, olağandışı ve olası olmayan olaylardan kaynaklandığını unutmamalıyız.
Korkudan farkındalığa geçin. Korkunun bizi hareketsiz kılma konusunda büyük bir gücü vardır. Korkunuzun sizi içine almasına izin vermeyin. Korkumuzun davranışlarımızı kontrol etmesine ve yapmak istediklerimizi yapmaktan alıkoymaya başladığımızda, korkumuzun kurbanı olmamıza zaten izin vermiş oluruz. Ancak, kasıtlı olarak bir korku yerinden çevrenizin farkında olduğunuz bir yere geçerek, kaçındığınız alanlara ve yerlere yeniden girmeye başlayabilirsiniz. Çevremize karşı tetikte olmak çok önemlidir ve bu system zaten vücudunuzda mevcut. Siz istemeseniz de bedeniniz her zaman tetikte. Korku bizi hareketsiz bırakabilir ve boğabilir, ancak farkındalık çevremize olan bağlılığımızı arttırır ve bu, korkumuz tarafından felç edildiğinde yapabileceğimizden daha hızlı ve etkili bir şekilde tepki vermemizi sağlayacaktır.
Hepimiz travmatik olaylardan etkileniriz. Dünyadan haber alırken “dışarıda” olan şey “burada” oluyormuş gibi hissedebiliriz. Hayat risksiz değildir kabul ediyorum, ancak “mümkün” ile “olası” arasındaki farkı tanımak ve korkunuzu farkındalığa dönüştürmek, sizin ve ailenizin için anlamlı olan şekilde hayatı daha güvenli zevk alınabilir bir yere dönüştürecektir.