Yeni yıl ve doğum günleri bazılarımız için yeni bir başlangıç demektir ve kutlanır. Bazılarımız içinse bir bitişin daha yaşanmasıdır ve kutlanması anlamsızdır. Yani bardağa hangi taraftan bakmayı seçtiğimize bağlı. Sizlerin tercihinin hangisi olduğunu bilmiyoruz ama biz burada seçimimizi, mutluluğa giden yolda, çoğu zaman gerekli olan; gerçekçi umut etmekten ve iyimser gerçekçilikten yana yapıyoruz. Umut ve iyimserlik kelimelerine gerçekçiliği iliştirdik. Çünkü umudun ve iyimserliğin gerçekçi olmadığı hallerde; sorunlar çözülmez, sadece hasıraltı edilir. Örneğin, bir hastalık durumunda; bize bir şey olmayacağı umudu ile gerekli önlemlerin alınmaması ya da eşinden-arkadaşlarından yıllarca olumsuz bir muamele görülmesi durumunda bu durumun zamanla ortadan kalkacağını düşünüp sebepleri ve çözümü üzerinde bir şey yapılmaması… 
Buradaki umut ve iyimserlik gerçeklikten beslenmiyor öyle değil mi? Umut ve iyimserlik zaman ve gerçekle bilenmeli, yeri geldiğinde de makas değişikliği yapılmalıdır. 
Dünyada geçireceğimiz zaman sınırlı ancak hayal gücümüz sınırsız. Beklentilerimiz, sınırlarımız, benliğimiz, çevremiz, varoluşsal kaygılarımız... Hepsi burada geçireceğimiz zamanı yönetmemizi etkileyen birer faktör. Zekamız ve deneyimlerimiz ise en büyük yardımcılarımız… Peki bu iki yardımcının haricinde yaşama daha işlevsel bir bakış açısı ile bakabilmemiz için, başka neler bize yardım eder? Bunun pek çok yolu olduğu kesin, ancak en önemlileri olumlu bakmak, gerçekle kurulan bağ, elimizdeki mevcut imkanlar ve zamanla kurulan ilişki.
Bugün yeni yılın ilk günü. Bugün; şapkamızı önümüze koyup, geçen yılı değerlendirerek kararlar alacağımız gün olabilir. Kararlarımızı uygulamaya geçirirken mutlaka zorlanacağız. Kimimiz sigarayı bırakmak isteyecek, kimimiz aşka dair yeni kararlar alacak, kimimiz daha çok sosyalleşme ve hobi edinme kararı alacak, kimimiz çocuklarıyla ilgili yeni kararlar alacak… Buraya daha pek çok örnek eklenebilir. Alacağımız karar her ne olursa olsun,  zorlandığımız anlarda bunu tolere edebilmek değişimi getirecektir. Değişim de gelişimi. 

--------------------------------------------
Güneşin olsun gönlünde.
Kar bile yağsa, ya da fırtına olsa, 
Gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa, 
Güneşin olsun gönlünde, 
O zaman gelsin ne gelirse, 
Doldurur ışıklarla en karanlık gününü. 

Bir şarkın olsun dudaklarında. 
Sevinçli ezgilerle,
Seni günlük tasalar bunalıma boğsa bile, 
Bir şarkın olsun dudaklarında. 
O zaman gelsin ne gelirse, 
Yardım eder savuşturmaya en yalnız gününü. 

Başkaları için de bir diyeceğin olsun. 
Tasada ve bunalımda. 
Ve kendi ruhunu şenlendirecek her şeyi, 
Söyle onlara da,bir şarkın olsun dudaklarında. 
Yitirme sakın yürekliliğini, 
Güneşin olsun gönlünde 
Ve her şey iyi olacak.
CasarFlaischlen