2008-2009 sezonu.
Kepez Belediyespor basketbol antrenörü.
Yabancı bir koç.
Bu takım bu mantalite ile sıkıntı yaşar diyoruz..
Yok diyor sorumlular hocamıza güveniyoruz.
“Çok iyi bir takım yarattık.”
Lig başlıyor.
İlk 3 maç 0 galibiyet.
Yazıp çiziyoruz.
Dinleyen kim.
“Hocamıza güveniyoruz” mesajı veriyorlar.
Bir basketbol yazarı bu takım bu koç ile 6’da 0 yapar yazıyor.
Sen misin yazan hemen karşı bir açıklama.
“Hocamızın sonuna kadar arkasındayız.”
Netice 6 maç 0 galibiyet.
Göz göre göre düşüyoruz.
Uzatmayalım maç kazanamama serisi 9 maça çıkıyor.
9 maç 0 galibiyet.
Sezon başı “Hocamızın arkasındayız” diyenlerin sesi çıkmıyor.
Her platformda cevap verdikleri benim de aynı evde yaşadığım basketbol üstadını arıyorlar.
“Abi hocamız ile yolları ayıracağız. Sen kimi uygun görüyorsun.”
“Bekleyin 1 saate döneceğim size” denilip telefon kapatılıyor.
Kısa bir telefon trafiğinin ardından
Koç Halil Üner ile Kepez Belediyespor el sıkışıyor.
2 önemli transfer...
Biri Türkiye sayı kralı...
Diğeri NBA’de ses getirmiş oyuncuyu hatır için getiriyor...
Netice herkesin düşer dediği Kepez Belediyespor basketbol takımı ligde kalıyor.
Hocanın deyimiyle..
Şapkadan tavşan çıkarıyor.
Sonra mı? Hoca talihsiz bir durum geçiriyor.
Sözleşme fesh ediliyor.
Buraya kadar tamam.
Her iki tarafa da saygımız sonsuz..
Fakat bir önceki yıldan tecrübe kazanamayan Kepez Belediyespor takımı yine yabancı bir koç getiriyor.
Sezon başı Türkiye Kupası maçları oynanıyor.
Transferi yapan koç görevde yok.
Yerinde yabancı antrenör.
Kadro iyi..
Son 8’e kalacak.
Rakip Beşiktaş.
Son top.. Mola alınıyor.
Top Kepez’de.. Süre 24 saniyeden az.
Sonuç her iki takımada yetiyor.
Topun sadece elde kalması kafi..
Ama olur mu?
Yabancı koç hücum diyor.
Set çiziyor.
Takım boş dönüyor..
Rakip oyuncu orta sahadan sallama bir üçlükle Kepez’in hayallerini bitiriyor.
Asıl bomba maçtan sonra oluyor.
Yabancı koç benim bu sayı ile bittiğinde son 8’e kalacağımızdan haberim yoktu diyor.
Hücumu bu yüzden çizdim.
Tabi hocamızın arkasındayız durumu devam edince Kepez Belediyespor bir önceki yıl kadar şanslı olmuyor ve düşüyor...
Peki..
Bunları neden anlattım..
Unutmuşlara hatırlatmak..
Bazılarının da tecrübelerimizden yararlanmalarını istedim.
Sezon başı malumunuz Antalyaspor kötü başladı...
Yabancı antrenör Jose Morais ile bu iş olmaz dediğimizde sorumlular hocamıza güveniyoruz arkasındayız dedi..
Neyse ki iş uzamadan yollar ayrıldı..
Düşeriz diye korkanların hepsi Rıza Çalımbay hoca geldikten sonra çıta yükseltti.
Hedef Avrupa denildi..
Demek ki;
Aklın yolu bir!
Yabancı hayranlığından vazgeçelim..
Kendi öz değerlimize kıymet verelim..
Antalyaspor alt yapısına gelen yabancı hocayı mı? Takipteyim..
Bu yıl hangi başarı var ne başarısızlık var sizlerle paylaşacağım..
Ne demişler tecrübe yaşanmışlıklarla eş değer.
