Geçtiğimiz günlerde gazetelerde şöyle bir habere gözüme ilişti: Türel'in Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla patlayan yatırımların sırrı ortaya çıktı. Sadece araç kiralama ihalesi önceki döneme göre 1.9 milyon lira daha aşağı yapıldı.

Ve şöyle devam ediyordu: Antalya'da dev projeler birbiri ardına hayata geçerken, il genelinde çalışma yapılmayan ilçe ve köy de kalmadı.

Ben bu haberin giriş kısmına takılı kaldım. Zira, hayata geçmeye başlayan projeleri çıplak gözle gördüğümüz gibi, ilçelerde yapılan yatırımları da bizzat yerinde inceleme fırsatımız çok oldu.
Haberde öyle bir vurgu yapılıyor ki, “Yeni dönemde yapılan ihaleler, bir önceki dönemde yapılanlarla karşılaştırınca yatırım ve hizmetlerin kaynağının belediyenin bütçesini doğru kullanmak olduğu ortaya çıktı” cümlesini eminim ki birçok kişi üstünden okuyup geçmiş, ne geldiği konusunda kafa dahi yormamıştır!

“Yeni dönemde yapılan ihaleler, bir önceki dönemle karşılaştırılınca, önceki muhteremler meğer belediyenin bütçesini yanlış kullanmışlar” demekten başka bir şey değil bu ibare.

Ve haberde insanı hayretler içerisinde bırakan, hatta “Pes artık” dedirten, “Yetim hakkını hiç mi aklınızın ucundan geçirmediniz” diye insanı isyan ettiren hizmet alım rakamları da verilmiş ki, hayret be hayret.. 
Geride bıraktığımız bir yıllık süreçte,  Antalya Büyükşehir Belediyesi, sadece otomobil kiralama işinden bir önceki yıla göre yüzde 53 kar ediyor. 2014'te gerçekleşen yüzde 8.17'lik enflasyon da göz önünde bulundurulduğunda ise kar oranı yüzde 61'e ulaşıyor. 2014 yılında kiralanan 44 binek oto, 24 kombi araç, 10 minibüs, 13 kamyonet, 14 engelli taksi, servis aracı ve 2 hasta nakil aracına 3 milyon 747 bin 360 TL ödenirken, 2015'te aynı araçların ihalesi 1 milyon 771 bin 452 liraya yapılıyor.

Matematik özürlüsü olmayanlar aradaki farkı anında bulur. Ve ne anlama geldiğini de çözebilmek için mantığa hiç de gereksim yok.
Ve haber şöyle bitirilmiş: Belediyenin kiraladığı araçlar yine bir önceki dönemde olduğu gibi aynı görevlerde kullanılırken, enflasyon göz önünde bulundurulmadan bile 1 milyon 975 bin 908 lira kar edildi. Aynı işi bir yıl sonra yarıdan daha az ücret ile yaptıran belediye, elde edilen kar ile hizmet yapma şansı buldu. Bir yıl ara ile yapılan iki ihale, dönemin CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın yönetiminin iş bilmezliğini ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin nasıl zarara uğratıldığını bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.

Geçmişte daha göreve gelir gelmez felaket tellallığı yapıp, enkaz edebiyatları dışında hiçbir şey üretemeyenlerin 5 yıllık süreçte ne yaptıklarına dair küçük bir özeti gördünüz mü?

Dedik ki, “Belediye Başkanlık makamı yan gelip yatma yeri değildir.”

“Yatmıyoruz, çalışıyoruz” cevabı verdiler.

“Belediyecilik lay loy lom’culuk demek değildir” dedik, “Biz o dilden anlıyoruz” diye basın açıklaması gönderdiler.

“Almanların bira festivalini düzenlemek senin neyine” sorusunu yönelttik, eline Arjantin bardaklı (En büyük boy bira bardağı) bira alıp, turist kızların koluna girip, dans ettiği fotoğrafla cevap verme yolunu seçtiler..

Meğer gerçek soruyu sormayı unutmuşuz!..

O da, “Tüğü bitmemiş yetimlerin bile hakkı olan Belediye’nin parasını sakın ola ki har vurup, harman savurma demeyi.”

2 bin liralık motoru, aylık bin liraya kiralayan zihniyetten şimdi de birileri adam gibi vekillik beklentisi içerisine girmiş.

Haydi size iyi beklemeler!..