Seçimler bitti, tartışmaları ise halen sürüyor.
Uzun bir süre daha sürecek gibi de görünüyor.
Özellikle CHP’de kazan kaynıyor.
Seçim döneminde sessizliğe bürünenler sahaya indi.
İl Başkanı Devrim Kök ile Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Akaydın’ı yenilginin sorumlusu olarak gösteriyorlar. Göstermekle kalmıyor en sert eleştiriyi yapmaktan da geri kalmıyorlar.
Sabah Gazetesi’nden İbrahim Okumamış’a konuşan CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, hiç kimsenin beklemediği ağır açıklamalarda bulundu. Bir diğer Milletvekili Arif Bulut ise çok daha sert suçlamalar yöneltti. O da tıpkı Sapan gibi İl Yönetimi ve Mustafa Akaydın’ı suçladı. Bununla yetinmedi İl Başkanı Devrim Kök’e “Hakkındaki rüşvet iddialarına cevap versin” diye seslendi.
Son olarak eski İl Başkanı Özer Ülken konuştu. O da çok farklı bir açıklama yapmadı. Kök ile Akaydın’ı yaylım ateşine tuttu, hesap vermeye davet etti.
Baykal’ın ekibinde yer alan üç etkili isimin hemen seçimden sonra sahaya inmesi tesadüf mü? Bence değil. Peki, niye değil? Genel seçimlere bir yıldan kısa bir zaman kaldı. Bu dönemde yapılan bu açıklamaları tesadüf veya partiyi sahiplenme olarak yorumlamıyorum. Genel seçimler öncesi Baykal karşıtlarının yavaş yavaş partiden uzaklaştırma operasyonu olarak okuyorum.
Gelelim Akaydın ve Kök’ün çırpınışına.
Ben de CHP’nin Antalya’daki başarısızlığını il yönetiminin pasif ve yeterince çalışmamasına bağlıyorum. Partiyi dizayn etmeye çalışan Akaydın’ın da en az Kök kadar suçlu olduğunu düşünüyorum. Aslında kendileri de bunun farkında. Ancak siyasi geleceklerinin tehlikeye girmemesi için suçlu arıyorlar. En basit yol olarak da Baykal ve ekibini hedef gösteriyorlar. Baykal’ı suçlayan Kök değil miydi il binasında Deniz Baykal’ın posterini indiren. Mustafa Akaydın değil miydi Baykal için ‘Büyük Abi’ yakıştırması yapan. Hem partiden dışlayacaksın hem de sonra “çalışmadılar” diye onları suçlayacaksın. Bu etik değil. Ahlaki hiç değildir.
Akaydın ve Kök’e yakışan “Biz bu işi yapamadık” deyip partinin yolunu açmaktır. Tabi yukarıda da dile getirdiğim gibi gelecekten beklentileri olduğu için böyle bir şeye cesaret edeceklerini hiç düşünmüyorum.