Muratpaşa Belediye Meclis Üyesi ve aynı zamanda gazeteci üstadımız İbrahim Akkaya ile aynı çatı altında, yan yana masalarda çalışıp, Menderes Türel?in ekmeğini yedik.
Türel belediye başkanı olduktan sonra,?Sırf siyasi görüş ayrılığım var? gerekçesiyle yıllardır Türel?e inanılmaz şekilde saldırıp, kimi zaman belden aşağıya dahi vurmaktan çekinmeyen Akkaya için daha önce birkaç kez vefasızlığını ele almıştım.
Geçtiğimiz günlerde Türel ile bir yemekte buluştuk. Sohbet daha çok geçmişe dayalı olduğu için, laf dönüp dolaşıp, Akkaya?nın yaptıklarına gelip dayandı. Kendisine bir mektup yazıp, tekzip yolladığını söyledi, yazıyı çok merak etmiştim. Defalarca istedim, vermemekte direniyordu. Ama sonunda kıramadı beni. Noktasına ve virgülüne dahi dokunmadan, İbrahim Akkaya?nın 40 gündür yazamadığı Türel?in Akkaya?ya gönderdiği yazıyı aynen veriyorum.
Sayın: İbrahim Akkaya
Gerek Belediye Başkanlığım döneminde, gerekse sonrasında şahsıma ve görev yaptığım döneme ait, bulaşmış olduğunuz iftira pisliğinden kurtulamadığınızı halen üzülerek görmekteyim.
Bugüne kadarki iftiralarınıza cevap vermemenin nedeni, gazetecilikten gelen bir Belediye Başkanı olarak her hangi bir meslektaşıma tekzip gönderen, dava açan bir konuma düşmemek içindi. Ancak şu anda her hangi bir resmi makam-mevki sahibi olmamam, bundan sonra aynı tutumu sürdürmemi gerektirmez.
Önceki gün yazmış olduğunuz köşe yazısında her zaman olduğu gibi bilgi sahibi olmadan, cahilce, şahsımı karalamaya yönelik gayretlerinizin, CHP?li meclis üyeliği sorumluluğu içerisinde kaleme almış olması ihtimali, açıkçası objektif gazetecilik kriterleri açısından meslek adına üzüntü verici.
Sn. Akkaya
8 Temmuz 2010 tarihli köşe yazınızda, ?AKP?li Büyükşehir Belediyesi döneminde eski Başkan Menderes Türel?in şimdiki patronu Fettah Tamince?nin Atatürk Stadyumu?nun bulunduğu alanda su sporları merkezi kurması için bir proje hazırlanmış, ancak hizmet süresi yetmeyince uygulanması mümkün olmamıştı. Ayrıca stadyumun bitişiğindeki Karaalioğlu Parkı?nın girişinde de ticari işletmeleri bünyesinde barındıran plazaların yapılması planlanmıştı? cümlesinin içerisindeki her kelime külliyer yalandır. Şöyleki;
Mevcut Atatürk Stadyumu?nun bulunduğu alanda dönemimizde su sporları merkezi olması için en ufak bir proje üretilmemiştir. Ancak, CHP?li Bekir Kumbul döneminde, Büyükşehir Belediyesi?nin taşınması halinde, Karaalioğlu Parkı ve Atatürk Kapalı Spor Salonu ve çevresini kapsayan, Sn. Hüseyin Kahvecioğlu?na yaptırılan proje yine aynı kişiye tamamlattırılmıştır. Böylelikle Atatürk Stadı?nın ileride GSGM ile yaptığı protokol çerçevesinde yıkıldığı takdirde, tamamen halka açık Karaalioğlu Park ile bütünleşen ve aynı alanda planlanan Kent Müzesi?nin unsurlarınıda tamamlayan bir park projesi Sn. Hüseyin Kahvecioğlu ile çalışılmıştır. B uproje kapsamında hiçbir ticari ünite yer almamıştır ve tamamen halkın kullanımına açık park amaçlı bir uygulamaya çalışılmıştır. Ayrdıca sözkonusu alanın 1. Derece sit alanı olduğu bilinen bir gerçektir. Şahsınızın bunu bile bilmeden, burada ticari plazaların ve su sporları merkezinin yapılacağını dile getirmesi ne kadar cahilce yukarıdaki satırları kaleme aldığınızın bir başka işaretidir. Zira 1. Derece sit alanlarında ifade etmiş olduğunuz yapıların yer alması hiçbir şekilde mümkün değildir.
Yazdıklarınızın bir başka traji-komik tarafı ise, artık Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamında ben oturmuyor iken, ve CHP?li bir Belediye?nin bu konuda tasarrufu söz konusuyken, bu meseleyi şahsımla ilişkilendirmenizdir. Bizim dönemimizde tamamen halka açık bir park ve çevre düzenlemesi projesi olarak çalışılmış bu proje şu anda Büyükşehir Belediyesi?nde mevcuttur. (Bulamazsanız ben göndereyim) Dolayısı ile sorumluluk da Büyükşehir Belediyesinindir. Eğer zahmet edip sorsaydınız, Büyükşehir Belediyesindeki görevliler bu projeyi sizinle paylaşırlar, adeta her kelimenin yalan ve yanlış olan satırları kaleme alma hatasına düşmüş olmazdınız.
Dolayısı ile söz konusu alanda dönemimizde hiçbir şekilde su sporları merkezi ve ticari plaza planlaması söz konusu olmamıştır.
Öte yandan, Sn. Fettah Tamince ile bugün mesai arkadaşlığı yapıyor olmamızın bazı yalan ve yanlış bilgilerle çarpıtılmaya çalışılması beklide sizin patron-çalışan ilişkisinde farkında olmadan uçaklık etme alışkanlığınıza bağlı olabilir. Eğer bunun aksini söylüyorsanız, geçmişte patronluğunuzu yaptığım dönemde yanımdaki bir çalışan olarak yaşadıklarınızı hatırlamanızı tavsiye ederim.
Bu yüzden benim gerek patronluk yaptığım dönemlerde, gerekse çalıştığım dönemlerde başkasından uçaklık istemek yada uşaklık etmek gibi bir alışkanlığım olmadığını en iyi siz bilirsiniz. Eğer bu gibi ilişkilerden muzdaripseniz, CHP?den Muratpaşa Belediye Meclis Üyeliği görevine seçildiğinizde, tarafsızlığınızı kaybettiğiniz gerekçesiyle bazı köşe yazarları tarafından mesleği bırakmaya davet edildiğinizde, ?Ekmek param için çalışmak zorundayım? sözleriniz halen hafızalarımızdadır. Öyle ise insanların ekmek parası için çalışmak zorunlulukları arkasında bazı menfaat ilişkileri aramanız, belki yaşadıklarınızdan kaynaklanıyor olabilir ama, bizim kitabımızda yazmaz.
Saygılarımla Menderes Türel.
Biz bu konuda yorumumuzu öteki güne bıraktık.