Gazetecilik mesleğine spor muhabiri olarak başladığım 1995 yılı başarı basamaklarını yavaş yavaş çıktığım günlerdi.

Bir gün meslek büyüğüm Mahmut Üründür ile karşılaştık. Bana iyi bir tekvandocu olduğunu, ancak kimsenin elinden tutmadığını söyledi.

Ben de kendisinden sporcunun telefonunu istedim. Sonradan iyi dost olduğum babasıyla tanıştım. Kendisine oğlu ile ilgili bir haber yapmayı teklif ettim. O da teklifimi kabul etti ve randevu verdiler. Evlerine gittim ve sonra da tüm dünyanın tanıdığı Bahri Tanrıkulu ile tanıştım. O güne kadar çok sayıda madalya kazanmasına rağmen kimsenin elinden tutmadığından yakındı. Sahip çıkılması için bir haber yaptım. Hatta o dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul’un sahip çıkması halinde Bahri Tanrıkulu’nun Antalya’nın adını en iyi şekilde duyuracağını yazdım. Benim haberimden sonra Antalya’daki başka meslektaşlarım da genç sporcunun evinin yolunu tuttu. Kısa sürede basında haberleri geniş yer aldı. Ancak tüm bunlara rağmen maalesef söylenenlere kimse kulak vermedi. Sonra İstanbul Büyükşehir Belediyespor Bahri Tanrıkulu’nu bünyesine aldı. Başarısını gördükleri için her türlü desteği verdiler. O da kısa sürede büyük başarılara imza atarak 1999 yılında Kanada’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda ikinci oldu, Türkiye’ye gümüş madalya kazandırdı. Bununla yetinmedi o günlerin yağız delikanlısı. 2000 yılında Yunanistan’da Avrupa Şampiyonası’nda ve Kore’de yapılan Kore Turnuvası’nda birinci oldu. 2001’de Dünya Şampiyonası’nda birinci, 2002 yılında Avrupa Şampiyonu ve Dünya Kupası ikinciliği gururu yaşadı. Genç sporcu 2007’de de Çin’de düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda yine birincilik kürsüsüne çıktı. Özetle, sahip çıkıldığında nasıl başarılı olunuru hepimize gösterdi.

Peki bunu niye yazdım?

Malumunuz Antalya’nın Kadınlar Futbol Süper Ligi’nde mücadele eden bir takımı var. Adı 1207 Antalya Spor Kadın Takımı. 9 yıl önce kuruldu. Son iki sezondur Süper Lig’de Antalya’nın adını en iyi şekilde duyuruyor. Bir dönem Muratpaşa Belediyespor bünyesine alarak destek verdi. Sonrasında bir anlaşmazlık sonunda yollarını ayırdılar. Hüseyin-Süleyman Türk kardeşlerin büyük çabalarıyla bu sezon da Süper Lig’de boy gösterecekler. Ancak maddi imkansızlıklar yüzünden çok zor günler yaşıyorlar. Maddi desteğe ihtiyaçları var. Ancak kimsenin el uzattığı yok. Antalya’da bu kadar çok sayıda belediye, işadamı ve özel sektör varken kulübün sıkıntı yaşaması düşündürücü. Bu takımın yoluna emin adımlarla devam etmesi Antalya’nın imajı açısından son derece önemli. Zira Antalya çok farklı bir kent. Çok farklı olduğu için de değişik, özellikle de kadın futbol takımının olması anlamlı olacaktır. İşte bu nedenle herkesin harekete geçmesi ve 1207 Kadınlar Futbol Takımı’na sahip çıkması gerekir. Bunun gerçekleşmesi halinde ise Bahri Tanrıkulu’nun başardığını başaracaklarını düşünüyorum. Umarım birileri yazdıklarımızı dikkate alır ve Antalya’nın geleceği için elini taşın altına koyar.