Gerçek aşk nedir?

Hemen herkes hayatında en azından bir kez gerçek aşkı yaşadığını sansa da aslında gerçek aşkın ne olduğunu bilen veya yaşayan çok azdır…

Aşkı bilmek için ilk başta kişinin kendini tanıması, bilmesi, sevmesi gerekir. Kendi sınırlarını bilmeyen, kendini tanımayan insanların gerçek aşka ulaşması imkansızdır…

Her şeyden önce aşkın bir bağlılık olduğunu düşünenler hata yapmaktadır. Çünkü gerçek aşk insanları özgür bırakır…

Aşk karşıdaki insanı özgürce sevebilme duygusudur.

Egolarından sıyrılıp karşıdakini olduğu gibi kabul etme ve sevme sanatıdır. Sahiplenmek, O’nu kendi malı gibi görmek ise aşka vurulacak en büyük darbedir…

Eğer bir insanı seviyorsan onun kanatlarını kırmayacak, onun özgürce uçmasına yardımcı olacaksın. Ama zamanımızda maalesef bırakın sevdiğimiz insana kanat takmayı onun kanatlarını kendi elimizle koparıyoruz…

Bakın son zamanlarda işlenen kadın cinayetlerine…

Önemli bir bölümü sözümona ‘aşk’ yüzünden…

Adam gözünü kırpmadan öldürüyor, sonra da kalkıp, “Çok seviyordum, ayrılmasına dayanamadım, kıskandım onun için öldürdüm” diyor.

Aşık olan öldürür mü? Aşık maşukuna kıyabilir mi hiç?

Bunlar kıyıyor işte.

Niye?

Çünkü o aşık olduğunu, sevdiğini söylediği kişiyi ‘malı’ olarak görüyor. Onunla istediği gibi oynamayı, istediği tasarrufta bulunmayı kendine bir hak olarak görüyor. Beklentilerinin tersi bir durum olduğunda büyük hayal kırıklığı yaşıyor ve iş öldürme noktasına gelebiliyor…

Oysa aşk, karşılık beklemeden koşulsuz bir şekilde karşıdaki insanı sevmektir…

Eğer koşullara bağlanırsa artık orada aşk değil çıkar ve ego vardır. Gerçek aşkta hayal kırıklıkları olamaz çünkü gerçek bir aşkın içinde beklenti yoktur. Beklentinin olmadığı yerde hayal kırıklığı da olmaz. Bu durum arkadaşlık, dostluk, ahbaplık ilişkileri için de geçerlidir. İçinde karşılıklı beklentilerin olmadığı her ilişki samimidir, gerçektir…

Koşulsuz sevebileceğinizi düşündüğünüz biriyle karşılaşırsanız bilin ki işte o gerçek aşktır, o gerçek dost ve arkadaştır…

İyi tatiller…