Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın, “Aday gösterilmemem halinde CHP dışındaki hiçbir partiyi desteklemem. Çünkü asla hain olmadım” demişti ya hani.
Bendeniz de kendisinin bu sözleri üzerine, “2009 seçimlerinde bana sonsuz destek verdi dediğiniz Hasan Subaşı Ak Parti adayı olursa da mı, Subaşı’ya destek vermezsiniz” diye sormuştum ya.,
Ve bizler de bu diyalogları haber olarak kamuoyuna duyurmuş.,
Tüm gözler Hasan Subaşı’nın gelişmelere her hangi bir cevabı olup olmayacağı yönüne çevrilmişti.
Perşembe günü akşam saatlerinde bendenizi bizzat telefonla arayan Subaşı, “Bu gelişmeler karşısında ben ne diyebilirim ki” demişti.
Akdeniz Menşet olarak Hasan Subaşı’nın kısa ve net mesajını Cumartesi günü vermiştik.
Aynı günün gündüzü, kendisiyle Hüsnü Şahin’in mekanında karşılaştık.Gazete haberini okuduktan sonra, bizim karşısında oturuyor olmamıza rağmen, oracıkta cep telefonundan twitter’e girip, son gelişmelerle ilgili mesaj aracılığıyla cevap hakkını kullanmış.
“@hasansubaşı: Yerel basın, atı arpaya küstürür” şeklinde.
Bu sözü nereye çekersen çek lastik gibi uzayıp gider.
Hasan Subaşı galiba Mustafa Akaydın’a küsmüş. Küsme nedeni de yerel basın mensuplarının Büyükşehir Belediyesi’nin son 4 yılını içeren çalışmalarıyla ilgili sunumun ardından yenen yemekte yapılan konuşmaları sayfalarına taşıması olsa gerek.
Küsmenin de faturası yerel basına çıkartılmış.
Başınıza taş düşse yerel basından bileceksiniz.
Ne yani?
Antalya’nın Büyükşehir Belediye Başkanı kendisine yöneltilen soruya cevap verecek, verdiği o cevap haber olarak gazetelere taşınmayacak öyle mi?
Ve Antalya’nın eski Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili konuşmalar yapılacak, o konuşmalar da haber haline getirilmeyecek?
Söyleyin.,
O zaman ne yapsın yerel basın mensupları?
Subaşı gibi parmaklanan cep telefonları alsınlar, düşüncelerini telefonlarını parmaklayarak yazı yazıp, twitter’den paylaşsınlar!..
Mesleğimiz gazetecilik. Kimse de bize mesleğimizi nasıl yapacağımızı öğretemez.
Ne demek, atı arpaya küstürmek?
Neyiz biz?
Sizin bir birinize küsesiniz varsa yerel basını buna niçin alet edersiniz ki?
Küsme nedeniniz ahde vefa olayıysa bunu açıkça söyleyebiliyor musunuz?
Misal-1.
“Evet ben Mustafa Akaydın’a 2009 seçimlerinde manevi bazda destek verdim. Ama adamın bunu her fırsatta kaşıyıp, cümle aleme ilan etmesine gerek yoktu” diyebiliyor musun?
Diyemiyorsun.
Misal-2.
“Kendisine destek verdiğim Hoca efendi, yıllar sonra ben aday olduğumda bana destek verme olayını hainlik olarak görmesi beni şaşırttı. Anlam veremedim” diye biliyor musun?
Bunu da diyemiyorsun.
Ne diyorsun?
“Yerel basın atı arpaya küstürür.”
Fatura bize yani.
Ben almayayım.
Zira bu siyasetçilerde ne ahde vefa kalmış, ne de yiğidi öldürüp hakkını verme olayı.
İşini yapmanın karşılığında at arpaya küsecekse varsın küssün.
Ama ben sağcı Subaşı ile solcu Akaydın’ın bir birlerine küseceğine asla inanmıyorum.
Bir birlerine bırakın hainliği, nankörlük bile yapmış olsalar.
Not: Tabiri sonucunda: At kim, arpa kim oluyor? Subaşı’nın bunu açıklaması gerek. Zira sorunu getiren çözümü de beraberinde getirecek ki, o sorunun bir parçası olmamış olsun.