Antalyaspor'da işler iyi gitmiyor.

Geçtiğimiz sezon harikalar yaratan kırmızı beyazlı takım, bu sezon lige iyi başlayamadı.

Son 3 maçında Gaziantep FK, Kasımpaşa ve Kayserispor'a yenilen Akrep, sergilediği futbolla da hayal kırıklığı yaratıyor.

6 maçta sadece 6 puan toplayabilen Akdeniz temsilcisi, acil önlem almazsa gelecekte büyük sıkıntılar yaşayabilir. 

Gelelim Antalyaspor'un siyah ve beyaz kadar değişimine.

Son söyleyeceğimi ilk başta söyleyeyim. 

Başta yönetim olmak üzere, teknik heyet ve futbolcuların ayakları yerden kesildi.

İsterseniz yönetimden başlayalım.

Başkan Aziz Çetin ve arkadaşlarına ilk günler müthiş bir destek vardı. Taraftarından basınına neredeyse bütün Antalya var gücüyle yanlarında olmaya çalıştı. Nuri Şahin'i göreve getirdiklerinde hedef tahtasına oturtulduğunda ilk olarak Antalya ve basını bunun karşısında durdu. Yönetimin aldığı cesur kararı destekledi, günlerce bu desteğini yazdı, söyledi. Sonra ne olduysa yönetim bir anda Antalya basınına sırt çevirdi. Görmezden geldi, yok saydı. Zaman zaman hedef gösterdi. İş o kadar ileriye gitti ki toplantıları bile İstanbul'da yapılmaya başlandı. Sonuç bugün yönetim ve gazeteciler birbirine yabancı!

Gelelim Nuri Şahin'e...

Yukarıda da belirttiğim gibi Nuri Şahin'e henüz futbolcuyken verilen şansın tarihte örneği yok. Antalyaspor'da emeği olan insanlar 'Yapmayın koca Antalyaspor staj yeri değildir' dediğinde bunların karşısında yine Antalyalı gazeteciler durdu. Görev verilir verilmez Türkiye Spor Yazarları Derneği Antalya Şube yönetimi olarak kendisini ziyaret ettik, başarı diledik. Yanında olduğumuzu en yüksek perdeden dile getirdik. O dönemde desteğe ihtiyacı olan Nuri Hoca da gazetecilerle sohbet etmiş ve hayallerini anlatmıştı. Ertesi gün Nuri Şahin'in söylemleri manşetlerdeydi. Sonrasında şehir kabul etti, başarı da çok geçmeden geldi.

Peki, Nuri Hoca sonra ne yaptı? O da tıpkı yönetim gibi Antalya basınını yok saydı. Her ay bir araya gelelim sözünü unuttu. Kendisine ulaşmak isteyenleri ise İstanbuldaki danışmanlık ofisine yönlendirdi. 

Futbolculara gelince;

Bunu benden değil teknik sorumlu Alfons Groenendijk'den dinleyelim. Deneyimli çalıştırıcı Kasımpaşa maçından sonra, "Futbol birliktelik ve paylaşmaktır. Sanırım bu konuda bazı değerleri şimdiden kaybettik dedi." O gün tam anlamıyla ne demek istediğini anlamasak da aslında bugün takım içinde ciddi bir sıkıntının olduğunu söylemeye çalışmış. Açık açık değerlerimizi kaybettiğimizi söylüyor.

Çözüm ne?

Henüz yolun başındayız. Yönetim, teknik heyet ve futbolcular silkelenip yeniden birlik ve beraberliği sağlarsa güzel günler yine gelir. 

 

Bu menajerin özelliği ne?

 

Reza Fazeli

İran asıllı.

Nuri Şahin başta olmak üzere Yıldıray Baştürk ve Halil Altıntop gibi yıldızların menajerliğini yaptı. 

Nuri Şahin'den dolayı Antalyasporun kapısından içeri girdi.

Önce Doğukan Sinik'in ardından Bünyamin Balcı'nın temsilciliğini aldı.

Belli ki sihirli güçleri olan biri. 

Doğukan Sinik bir anda 3 milyon 500 bin Euro'ya yurt dışına transfer oldu. Tabi öncesinde A Milli Takım kadrosuna çağrıldı. 

Bunlar beni ilgilendiren konular değil. Ancak sözünü ettiğim bu şahıs deyim yerindeyse Antalyaspor ile yatıyor, Antalyaspor ile kalkıyor. Takımın otobüsüne, deplasman uçağına biniyor. Aynı otelde teknik heyet ve futbolcularla kalıyor. Yöneticilerle yemeklere gidiyor. Neden? Umarım biri çıkar tatmin edici bir açıklama yapar. Değilse kafalarda hep soru işareti olarak kalır.