“Kız ya da erkek fark etmez. Yeter ki sağlıklı olsun” lafzını, çocuk hayali kuran, çocuk bekleyen herkesten duyarız. Anne ve babalar için bir çocuğun cinsiyeti değil, onun varlığı kıymetlidir elbette. Ancak anneler için oğullar, babalar için kızların yeri bir başkadır sanki…

Bir kızın ilk aşkı babasıdır. Babalar için kız çocukları ne kadar değerliyse, çocuklar için de babalar o kadar önemlidir. Bir kız çocuğu annesiyle keyifli vakit geçirse de babasıyla arasında daha farklı bir bağ vardır. Bir baba dışarı çıkarken arkasından ağlayan kızının gözyaşlarına asla dayanamaz. (Kendi kızımdan bilirim. Küçükken evin camına dayanır haykıra haykıra ağlar, ‘beni de götür’ diye feryat figan ederdi. Dayanamaz götürürdüm. Ofiste masamın üstüne oturtur, önüne daktiloyu ve telefonu koyardım. Akşama kadar benimle ofiste kalırdı.) Tüm planlarını iptal eder ve minik kızını parka götürür. Kız çocukları babalarının tüm katı kurallarını yerle bir etme gücüne sahiptir. Bir kız babasıysanız; evcilik de oynarsınız, saçınızı da toplatırsınız. Babalar, kızlarını hayata hazırlama konusunda da önemli rol oynarlar. Adeta bir öğretmen görevi üstlenirler. Sayısız defa ‘bu ne?’ sorusuyla karşılaşır ama yılmadan, usanmadan aynı sorulara aynı cevabı verirler. Kız babaları, evlatlarının hayatları boyunca kimseye muhtaç olmadan ayakta durmalarını arzular. Bu nedenle bildikleri her şeyi kızlarına öğretmeye bayılırlar. “Çocuklar büyüdükçe dertleri de büyür” sözü kesinlikle doğru. Bir baba yavaş yavaş genç kızlığa adım atan evladının her türlü derdini dinleyip, ona yol göstermeyi en önemli görevi olarak ilan edebilir. Bir babanın farklı duygular yaşadığı anlardan biri de kızını bembeyaz gelinlikle gördüğü andır hiç kuşkusuz. Kızının mutlu olmasını canı gönülden isteyen baba, evladının artık başka bir evde yaşayacak olmasını ise kolay kolay kabullenemez. Koca yürekli babalar ne kadar üzgün olsa da kızlarına bunu yansıtmamak için iyi bir oyuncu gibi rol de yapar.

Bilimsel yanını bilmiyorum ama böyle bir gen olmalı. Sadece kız babalarında bulunan ‘kız babası geni’… Tamam annelik, cennet azığıdır biliriz. Dünyanın en kutsal duygusudur lakin babalık, özellikle kız babalığı farklı bur duygu. Doğurmadığı halde nasıl sevebilir ki bir insan başka bir insanı. Hele ki bu derece, bu kadar kutsal bir aşkla. Canını ver deseler orada feda edecek, sorgusuz sualsiz. Erkek çocuklar alınmasın ama kız babası olmak dünyanın en şirin, en samimi, en içten duygularından biri.

İnternette sörf yaparken rastladığım ‘kız babası’ paylaşımları bu duyguyu en iyi şekilde özetliyor. İşte birkaç tanesi;

* Parkta oyun oynarken kıvırcık saçlı, renkli gözlü, kızımdan 1-2 yaş büyük bi mikrop, yardım etme bahanesiyle kızımın elinden tutmaya çalıştı. Sinirden organlarım yer değiştirmişti. Söndürmeden 4 sigara arka arkaya içmiştim.

* 4 yaşındaki kızım annesiyle birlikte okuldaki arkadaşlarına kek yaparken “umarım Ahmet beğenir” dedi! Ahmet de nasıl çirkin, boy desen 1 metre, iş güç yok, askerlik yok, okumamış... Eşşoğlueşşek. Moralim bozuldu gerçekten.

* 4 yaşındaki kızımın sınıf arkadaşı Mehmet Ege, kumbarasındaki paralarıyla kızımı parka götürecekmiş ba ba ba sıpaya bak hem de benim kızımı. Şuan okul değiştirmeyi düşünüyorum.

 * “Sen de başkasının kızını aldın, seninde kızlarını isteyecekler, turşularını mı kuracaksın'' diyenlerin ağızlarının üzerine ciddi ciddi vurasım var! Hayatta şaka kaldırmadığım tek konu!. (4 ve 8 yaşında iki kız babası)

* Ben babamdan bir şey istediğimde babam yürü git senin isteklerin bitmiyor diyor kız kardeşim istediğinde “sen yeter ki iste kızım sana dünyaları alırım” diyor işte klasik bir kız babası.

* Aile her şeydir. Kız babası olmak PAHA BİÇİLEMEZ !

* Moralim bozuk! 6 aylık kızımı komşunun oğlunun doğum gününe götürdük; oğlanla bir gülüşmeler, birbirine oyuncak vermeler, flörtleşmeler falan. Benim bu oğlanla bi konuşmam lazım!

* Bir oğlun olduğunda, erkek evlada sahip olmayı öğrenirsin. Bir kızın olduğunda ise baba olmayı...

* Kızını evlendiren bir abimiz;

- Bu kadar tahmin etmezdim. Hanımı alıp götürseler böyle zoruma gitmezdi

Ahahaha..

* Bu sabah işe gitmek için evden çıkarken kızım arkamdan ağladı. 4 senedir birlikteyiz, hanım daha bir kere bile ağlamadı. El kızı işte.