Antalyaspor’da Gültekin Gencer başkanlık koltuğuna oturduğu günden beri tartışılıyor.

Beğenen var beğenmeyen var.

Ancak O bütün tartışmalara rağmen koltuğunu koruyor, Antalyaspor’u yönetiyor.

İlk senesinde takımı küme düşürdü.

Genel kurulda yeniden aday oldu ve özeleştiride bulunarak “Bu takımı biz düşürdük, Süper Lig’e yine biz çıkaracağız” dedi.

Dediğini de yaptı ve Antalyaspor bir yıl aradan sonra yeniden Süper Lig’e çıktı.

Ardından ismi transferlerle gündeme geldi.

Dünya yıldızı Kamerunlu futbolcu Samuel Eto’o’yu Antalyaspor’a getireceğini ifade etti.

Ben dahil herkes bunun bir hayal olduğunu ve bu hayalin gerçekleşmeyeceğini söyledik.

Ancak yine dediğini yaptı ve Samuel Eto’o bugün kırmızı beyazlı takımın formasını terletiyor. Hem de ücretini sponsorlar marifetiyle buldu.

Daha ilk günden bu transferin faydalı olacağını söyledim. Antalyaspor’un yanı sıra Antalya’ya da çok şey kazandıracağını belirttim. Ve bugün söylediklerimiz gerçekleşti. Eto’o oynadığı 15 lig maçında rakip ağları 12 kez havalandırarak gol krallığında zirvede bulunuyor. Kentin adını dünyaya duyurdu. Türkiye’de bütün spor yorumcuları kendisinden övgüyle söz ediyor. Antalyalılar O’nu beğendi, bağrına bastı. O da bu sevgi gösterilerine duyarsız kalmadı ve Antalyaspor’un başarısı için gece-gündüz çalıştı, çalışıyor.

Eto’o’yu seven, beğenen, bağrına basan, övgüyle söz eden, heykelinin dikilmesini isteyen bazı taraftarlar her ne hikmetse O’nu getiren Başkan Gencer’i halen yaylım ateşine tutuyor. Ya arkadaş Gencer olmasaydı bugün bu transfer gerçekleşmezdi. Bunu nasıl görmezden gelebiliriz. Bunu haksızlık olarak görüyorum.

Kabul edin, etmeyin Gencer bu işi götürüyor. Hem de iyi yapıyor. En kötü günde takımı bırakmayarak bugün Türkiye’nin konuştuğu bir ekip haline getirdi. Hepimiz biliyoruz ki oluşturduğu yönetim kurulundan da yeteri kadar maddi-manevi destek alamıyor. İkili ilişkileriyle, yakın dostlarıyla kulübe katkı sunmaya çalışıyor. Dolayısıyla bir alkışı hak ettiğini düşünüyorum.

Gencer’in bir başka yönü de krizi iyi yönetiyor olmasıdır. Antalyaspor küme düştüğünde ve sonrasında, çok ağır eleştirilere maruz kaldı. Eleştirenlerin başında ben de geliyordum. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen önüne baktı ve üzerine düşeni yaptı. Ben de bugün hakkını teslim etmek istedim. Hepsi bu.