Bekleyişten yolu geçmeyenimiz yok gibidir. Uyanık veya uykuda olalım bir bekleme çizgisi üzerinde yaşarız. Çünkü hayatımız istesek de istemesek de bir kimseyi yahut bir şeyi beklemekle geçer.
O kimse için, o şey için bekleyerek günlerimizi, aylarımızı, bazen yıllarımızı veririz.
Beklerken değişik duygular yaşar ve farklı düşünceler içerisine gireriz. Sabrımız sınanır, canımız sıkılır. Pes etme noktasına yaklaşırız. Yine de bekleme gerçeğimiz mesaisine devam eder.
Beklerken kendimizle de sık sık savaşırız. Ya o kişi gelmezse deriz, ya o şey olmazsa deriz. Beklerken aslında bin bir sınavdan geçeriz. Bazen beklenilen gelmez, umulan gerçekleşmez. Bazen de beklenilen kişi hayal kırıklığına uğratır, beklenilen şey umduğumuz gibi çıkmaz.
Ancak insanoğlu beklemekten yana yakasını bir türlü kurtarmaz. Bekleyişi sürekli sürer. Bir insanı, bir şeyi beklemese de kendini bekler. Kendi geleceğini, kendi hayallerini bekler. Sabahı bekler, olmadı akşamı bekler, yarını ise hep bekler.
İnsan, ömür boyu bekleme kuşatmasında kalır. Bu kuşatma bazen yoğun olur bazen seyrek ancak bekleyişi daima devam eder.
BEKLEYİŞ
Mehmet Selim ÇİÇEK
Yorumlar
Trend Haberler

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Antalya çalkalanıyor... Bu nasıl bir malvarlığı?

Lüks yaşam, rüşvet, uyuşturucu: Gökhan Böcek soruşturmasında şok tapeler

Antalya Pastacılar Odası Başkanı inti*har etti

ALTSO Başkanı: "Hepimizin ekmeği turizmden çıkıyor"

Antalyalı Vali Ekici, Şırnak’ta destan yazıyor: Antalya’nın gururu