Tarihi ismi Meğri..
Bugünkü bilinen adı Fethiye..
Halk arasında ise Beşkaza olarak adlandırılır.
Kısacası Fethiye..
Ve ben Fethiyeliyim..
Anam babamın yardımıyla Fethiye’de doğurmuş beni.
Bir diğer anlamda, “Fethiye çocuğuyum.”
Tüm bunlara karşın ömrümün dörtte üçlük kısmını Antalya’da geçirdim. Herkes de beni gerçek bir Antalyalı bilir.
Zira Fethiye’de hiç yaşamadım..
Antalyalı bilinmekten hep onur ve gurur duydum..
“Kimin nereli olduğu önemli değil. Asıl önemli olan nereli olduğunu insanın kendisinin hissetmesidir” diyenler, “Ben Antalya çocuğuyum” cümlesini kullanan birisine anında kılıçlarını çekip, kalkanlarını da başka yere serdiler..
Niyet belli..
Neymiş efendim.,
Benim Fethiyeli olup, Antalyalı birisiyle evlenmiş olmam suç muymuş?
Bu kentte yaşıyor olup, Antalya’nın damadı olmak kaç kişiye nasip olmuştur ki?
O şerefe nail olanlardan birisiyim.
“Ben Antalya çocuğuyum” diyene, “Hayır sen Antalya çocuğu değilsin” diyebilen kaç kişi çıkmıştır?
Aslını kaç insan inkar eder?.
Yada durduk yerden, “Ben şuralıyım” diyebilir?
Antalya adına bir gerçek var ise, bu kente ne yazık ki Antalyalıdan başka hiç kimse bir şey veremez.
Bu konuda birleşebiliyor muyuz?
Birleşmeyecek olan Çorumlu olsun..
Hiç önemli değil.,
Suldandağlı da olmasında mahsuru yoktur.
Neden Antalya’ya hizmet edecek olan kişi Antalyalı olmalıdır?
Antalyalı olabilmek adına, tabiî ki illa Antalya’da doğmak zorunda değilsin.
Antalyalı hissetmek yeterli..
Sorarım ben size.,
2009 yılında Antalya kentini yönetebilmek adına milletin oyuyla seçilip, 5 yıl bu kenti idare ettiğini sanan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın kendisini hiç Antalyalı hissetmiş midir ki?
Hissetmiş olsaydı, gitmesine şunun şurasında 50 gün kaldı, giderken bir şeyler bırakıp giderdi..
“Ben Antalya çocuğuyum” diyenin lafından, “Biz ne çocuğuyuz” anlamı çıkartanın ben hakikaten ne çocuğu olduğunu kendi ağzından duymayı yeğlerim.
Kaldı ki.,
Madem ki sonunu, “Kimin Antalya’ya ne yaptığı ortadadır” lafından dem vurulmuş.
Sen değimlisin ki, bu kente yapılanları en iyi bildiğini söyleyen?
Sen değimlisin ki, Antalya siyasetinin nabzını kendinin tuttuğunu dilinden düşürmeyen.
Sen değimlisin ki Antalyalı iş adamlarıyla en fazla dirsek temasında olup..
Onların siyaset dünyasına bakış açılarını yönlendirip..
Dünü çabuk unutup, ahde vefayı yanına bile yaklaştırmayıp, düne kadar en yakın duruş sergilediklerine öldürücü darbeyi vurmak için fırsat kollayan?..
Bugün Valilik binasının yerini..
Vakıf iş hanını..
Okullar Bölgesini..
Battı çıktıları..
Hatta, “İğrenç bir proje dediğiniz” ama içinden inmediğiniz tramvay projelerini görmemezlikten gelip, hala Kimin Antalya’ya ne yaptığı önemlidir” diyebiliyorsun..
Çorum çocuğu Mustafa Akaydın bu kente ne yapmıştır onu bi deyiverin de, millet öğrensin..