Hepinizin malumu geçtiğimiz yıllarda şahsi borçlanmaların artması ve genel tasarruf seviyesindeki ciddi düşüş nedeniyle bireysel kredi ve kredi kartı taksit sayılarına sınırlama getirilmişti. Geçmişte bankacılık yapmış olmam ve konuyu sadece masanın bir tarafından görüyor olmam sebebiyle bu durum bir hayli canımı sıkmıştı.

Ancak büyüklerimizin bir bildiği vardır anlayışıyla bunu sadece bir yazımda dillendirmiştim.

Nitekim zaman gösterdi ki bizim yapımızdaki bir ülkede kredi desteği olmadan hane ekonomisinin canlandırılması pek mümkün olmuyor.

Zaten asgari ücret düzeyindeki taban rakam ve yine asgari yaşam endeksi gibi nedenlerden ötürü yapılan kısıtlama sonrasında 1 birim etki etmesi gereken harcama eğilimindeki düşüş maalesef 5 birim etki etmişti.

Bu durumu açmak gerekirse bankalar bir kişi için asgari yaşam endeksini minimum 700-800.-TL aralığında belirliyor. Bu doğrultuda ülkemizde 1.300.-TL olan asgari ücretten geriye 500.-TL gibi bir kredi taksiti ödenebileceği varsayılıyor. Netice itibariyle de 36 ay sınırlı olan bireysel krediler için faiz dahil 18.000.-TL toplam geri ödeme tutarı olarak belirlenebiliyor. 3 yılın faiz tutarını da işin içine katarsak kişiler 15.000.-TL bile kullanamaz hale geliyor. Bu durum da harcama eğilimini sona erdiriyor. Ya da daha doğru bir deyişle kredileri birbirine ulayarak lüks harcamalarını sürdürebilen düşük gelirli, bir noktada tıkanmış oluyor.

Velhasılıkelam bugün gelinen noktada şahıslar ve birincil tüketim ürün satışına yönelik faaliyet gösteren işletmeciler rahat bir nefes alacak gibi görünüyor.

Hatta bu durumun büyüme rakamlarına bile etki edeceğini düşünüyorum.

Hayırlısı olsun.

Kalın sağlıcakla…