Menderes Türel’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, 100. Yıl’a yapılması için düğmeye basılan 30 bin kişilik stadyum için, zamanın Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı, “Buraya stadyum yapamazsınız. O Stadı istemiyoruz” açıklamalarıyla günlerce eylem yapmıştı.
Büyükşehir Belediye seçimini CHP’li Mustafa Akaydın kazandı, “100 yıllık yanlıştan dönüldü” naraları atılarak, 100. yılda yapıma başlanan stadyum inşaatı durdurulup, yüklenici firma ile olan anlaşma iptal edildi.
Antalya statsız kaldı, Antalyaspor gitti maçlarını Mardan’da oynadı.
CHP’nin o eski merkez ilçe başkanı, Deniz Baykal tarafından listenin 4’ncü sırasına koyulduğu için milletvekili seçilip Türkiye Büyük Millet meclisi’ne gitti. Herkes yemin edelim mi, etmeyelim mi” sorusunun cevabını ararken o, yemin metnini ezbere okuyabilmek adına, “Bu metni ezberlemeliyim” zihniyetiyle hareket etti. Yemin ettikten bir iki gün sonra verdiği ilk soru önergesi:
“Antalya’nın neden stadyumu yok.”
Antalya’nın stadyumu olmaması için elinden geleni ardına koymayanlar, TBMM’nde yaptıkları ilk iş, stadyumun neden olmadığını sormak oluyor.
Bu nedir Allah aşkına.
Dikkat edilirse söz konusu muhteremin adını bile yazmıyorum.
Muhatap olmayın, almayın şu adamı.
Gündemde kalabilmek için İstanbul’a gidip cezaevi ziyaretinde bulunuyor. Fenerbahçeli, Beşiktaşlı yöneticilere mavi boncuk dağıtıp, geldiği Antalya’da seçildiği kentin Süper Lig’deki takımının Yönetim Kurulu Başkanı’na abuk, sabuk sözlerle göndermelerde bulunuyor.
Tek amacı gazete sütunlarında isminden mümkün olduğunca sıkça söz ettirmek.
Spor falan onun umurunda bile değil.
TBMM’ne girdiği gün verdiği soru önergesi zaten kendisini ele vermiyor mu?
Şahsına ait internet sitesinde bile öz geçmişine yer vermeyen, bu kentin geçmişini hatırlar mı?
Hatırlasaydı, yaptırmamak adına elinden geleni ardına koymadığı Antalya’nın stadı için, “Neden yok” diye soru sormazdı.
Tek amacı gündem yaratmak. Bunun uğruna da, gerekirse seçildiği kentin takımının başkanıyla ters bile düşmekten çekinmemek.
“Hasan Akıncıoğlu gibilerin iktidarı üzmemek, incitmemek adına hareket etmesi.”
Lafa bak!..
Bu üslubu kullanan birisi milletvekili bile olsa, muhatap alınacak kişi midir?
Sen iktidarı nasıl üzeceksen üz. Ne şekilde inciteceksen incit. Zaten sana, “Yapma, etme” dense bile, senin birileriyle dalaşıp, adından sıkça söz ettirmek benliğine yerleşmiş.
Başta sayın başkan Hasan Akıncıoğlu olmak üzere, özellikle de Antalyaspor camiası zat-ı muhteremi galeye bile almasın. Çünkü ondan, Antalyaspor’un içerisindeyken bir fayda gelmemiş, dışındayken mi gelecek?
Yeri gelmişken
Sayın başkan Hasan Akıncıoğlu.
Hz. Mevlana’nın bir lafa vardır ya hani.
“Bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de söyleyene bakarım adam mı diye.”
Biliyorum senin de söyleyecek sözün mutlaka vardıra ama, değmez.