CHP, büyük kavgaların ardından Muratpaşa’da adayını eski il başkanı Ümit Uysal olarak belirledi.

Aday gösterildikten sonra ortalıkta pek gözükmeyen, telefonlara çıkmayan Uysal, dün basın mensuplarıyla bir araya geldi. Adaylık süreciyle ilgili bilgiler verdi. Partide kabul gördüğüne şahit olduk. Mütevazi ve cana yakın bir kimliğe sahip. Kendisine başarılar diliyorum.

Toplantıda tam gazeteciler kendisine soru soracaktı ki bir anda kapıda İl Başkanı (!) Devrim Kök ile Kepez Belediye Başkan Adayı Erdal Öner gözüktü. Kök içeri girip Uysal ile yan yana oturdu. Uysal, nezaketen mikrofonu Devrim Kök’e uzattı, “Belki bir şeyler söylemek istersiniz” dedi. Yaşanan süreç nedeniyle belli ki kızgın olan Kök, daha konuşmasının başında basını hedef aldı. “CHP’de bir kargaşa olsun, CHP geriye düşsün beklentileri olduğunu biliyorum” diyen Kök, “Basında da böyle olsun isteyenler var” dedi. Tabi bu açıklama salonda buz gibi bir havanın esmesine neden oldu.

CHP gibi köklü bir partinin il başkanının nezaket kurallarından bu kadar uzak olduğunu düşünmezdim. Ev sahibi Ümit Uysal’ın toplantısında böyle bir açıklama yapması hiç ama hiç şık olmadı. Uysal’ın misafiri olan bizleri hedef alması da hoş olmadı. Partisini zor durumda bıraktı. Kısacası toplantıda olan herkes kendisini il başkanı olarak gören bu kişiyi yadırgadı, yaptığının CHP kültürüyle bağdaşmadığını ifade etti.

Bugüne kadar birbiriyle çelişen sayısız demeci olan Devrim Kök’ün bir basın toplantısı düzenleyip açıklama yapması daha şık olmaz mıydı? Elbette yapması gereken buydu. Ancak o ne yaptı? Başka birinin toplantısına hem de baskın düzenler gibi geldi. Kendi toplantısıymış gibi konuştu, suçlayıcı açıklamalarda bulundu. Tabi daha sonra kimseye doğru dürüst konuşma hakkı tanımadan toplantıdan ayrıldı.

Devrim Kök kimseye kızmasın. Basında kendisine yönelik eleştiriler yapılıyorsa bunun tek sorumlusu kendisidir. “Önseçim olmazsa ceketimi alıp giderim” diyen kendisiydi. Gitmedi. “Muratpaşa’da adayımız Süleyman Evcilmen’dir” dedi, olmadı. “Kepez’de adayımız Erdal Öner değil” dedi, tersi çıktı. Bu kadar birbiriyle çelişen söylemler olursa elbette eleştirilirsiniz. Bu son derece doğal. Doğal olmayan sizin halen “Görevimin başındayım” demenizdir.

Özetle, yukarıda da ifade ettiğim gibi yaşananlar hoş olmadı. Hele ki bir CHP il başkanına hiç yakışmadı. Devrim Kök’ün yaşananlardan dolayı hem ev sahibi Ümit Uysal’dan hem de konuk olan biz gazetecilerden özür dilemesi gerekir.