Sezonun ilk maçıydı.

Kısa ve öz yazmıştım, takımı gençleştirin.

‘Bu geri dörtlü ile bizi içerde dışarda 3’lük yaparlar’ dedim.

Yazıyı okuyan en yakınlarım bile ‘sezonun ilk maçı sonrası ilk yazı bu kadar keskin ifade olmamalı’ deyip eleştiride bulundular.

İşin açıkçası çok mizacımda eleştiriyi kabullenmem yok!

Nitekim de ilk haftadan bu yana bildiğimi yazmaya devam ettim.

Yazıyı her okuyanlar ‘haftaya tuş olursun ‘dediler.

Yine yazdım yine konuştum.

Çünkü gerçek vardı.

Antalyaspor takımı mücadele etmiyor.

Teknik ekip ve Nuri Şahin formsuz.

Başkan Aziz Çetin’den umut vaat edici açıklama yoktu.

Hatta öyle ki hakem yüzünden mağlup olduğumuzu düşünen basın sözcüsü Adnan Başkan’ın açıklamasını dahi tatmin edici bulmadım.

Kısaca Antalyaspor’da geçen yılın esamesi yoktu.

Gelelim Antalyaspor-Adana Demirspor karşılamasına…

Kim der ki bu maçın favorisi Antalyaspor’du.

Eksik kaldık, erken gol yedik falan filan.

Bunların hepsi futbolun içinde.

11’e 11 maç bitse sonuç değişir mi?

Onu da bıraktım.

Milli ara sonrası rakip Konyaspor. Kim o maça garanti gözüyle bakabilir?

Demem o ki dost acı söyler.

Bazı ayrılıklar takımın menfaatine olabilir.

Daha sonra üzülmemek adına Antalyaspor için doğrusu budur.

Gereken yapılmalı!