Zor günler geçiren esnafın işlerini çevirebilmesi için hükümetin uygulamaya koyduğu ve sonrasında ara verdiği 30 bin lira faizsiz kredi desteği bir süre önce yeniden başladı. Üstelik ilk uygulamaya başlandığında esnaftan kesilen kredi masrafı 500 liraya düşürüldü. Yani 30 bin lira krediyi kullanan esnaf, 500 lira masrafın dışında bir kesinti olmaksızın krediyi kullanabilecek ve isterse 60 aylık vadede 500 lira taksitle geri ödeme yapabilecek. Üstelik sicil kaydı olan yeni, eski tüm esnaf bu krediyi kullanabilecek. 2 yıl vadeli kredi çekenler ayda 1250 lira, 3 yıl vadeli kredi çekenler ayda 833 lira ödeyecek.

Krediden faydalanmak isteyen esnaf, bağlı olduğu 'Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi'ne bizzat başvuru yapacak. Krediye kooperatif tarafından onay verildikten sonra finansmanı Halkbank verecek. Kredi ihtiyacı olan esnaf ve sanatkar önce bu talebini kayıtlı olduğu 'kredi kefalet kooperatifine iletecek.' Başvuru yapan kişinin mali ve ekonomik durumu incelenecek. Başvuru yapanın kefalet haddi yani alabileceği kredi tespit edilecek. Kabul edilen başvuru Halkbank'a iletilecek. Halkbank da gerekli incelemeyi yaptıktan sonra başvuru olumlu sonuçlanırsa sözleşme imzalanacak ve talep edilen kredi ödemesi esnafın banka hesabına yatacak.

Buraya kadar her şey güzel de, işin aslı hiç de böyle değil. Bir kere, bu krediden yararlanabilmek için her şeyden önce finans geçmişinizin ‘pirüpak’ olması gerekiyor. Kredi, kredi kartı sicilinizin temiz olması birinci şart. Geçmişinizde en ufak bir çizik varsa, bankadan anında ‘ret’ geliyor. Peki borcu olmayan, bankalara veya şuraya boraya takıntısı bulunmayan esnaf var mı? Yok. Yani bir nevi ‘tavşana kaç, tazıya tut’ hikayesi söz konusu. Hükümet ‘zor durumda’ olan esnafa ‘cansuyu’ diye müjdeliyor ama esnafın çok önemli bir bölümü bundan yararlanamıyor…

Öte yandan bu işin bir de kefalet kooperatifi kısmı var. Kooperatiflerin işi verilen krediye kefil olmak. Ee tabi bunun karşılığında da masraf ve komisyon alıyor. Alınan bu komisyon ve masraflarla kooperatifler faaliyetlerini sürdürüyor. Dolayısıyla 3-4 bin lira civarında aldıkları masrafın 500 liraya indirilmesi nedeniyle kooperatifler kendi açılarından haklı olarak esnafın bu kredilerine kefil olmakta son derece isteksiz davranıyor. Hem kefil olup elini taşın altına sokacaksın, hem de hak ettiğini düşündüğün masrafı alamayacaksın. Hal böyle olunca hükümetin ‘müjde’si havada kalıyor. Lafın kısası ortada müjde kabul edilebilecek bir durum söz konusu değil. Yapılan sadece esnafın ağzına bir parmak bal çalmaktan öteye gitmiyor.

Keza bu duruma başka örnekler de var. Mesela kimi bankalar zırt pırt ‘borç kapatma, birleştirme’ vs. adları altında kampanyalar düzenliyor. Başka bankalara olan kredilerinizi kendi bankalarında birleştirmek ve yeniden yapılandırma yapmak istiyorlar. Gidip başvuruyorsunuz, “Sizin bankaya borcunuz var veya ödemelerde aksamalar olmuş vs.’ gibi gerekçelerle reddediliyorsunuz.

Şaka gibi. ‘Kardeşim ben zaten diğer bankalara olan borçlarımı size taşımak için geldim’ deseniz, itiraz etseniz de fayda etmiyor.

Bir başka örnek; Hükümet dar gelirliyi konut sahibi yapmak için projeler geliştiriyor, müjde üstüne müjde açıklıyor ama bakıyorsunuz ev sahibi olabilmeniz için de banka sicilinizin tertemiz olması gerek…

Yani tuvalete gitseniz karşınıza ‘banka’ çıkıyor. Ülkedeki tüm sistem tamamen bankacılığa dayalı. Üstelik bu bankalara kimsenin gücü de yetmiyor. Bankalar her dönem istediklerini yapıyor.

Bizlere de sadece hükümetin/hükümetlerin sanal ‘müjde’leriyle avunmak kalıyor…

İyi hafta sonları..