Feslikan şenlikleri için geri sayım işlemi başladı.
30 Temmuz’da Sümer Ezgü konseri, 31 Temmuz’da ise yağlı pehlivan güreşleri yapılacak.
Söz konusu etkinlikler öncesi, son iki yıldır yaptığım gibi Feslikan’da ön izleme olayını yine gerçekleştirdim.
Antalya sıcaktan kavrulurken, önceki gün gittiğim Feslikan’da “İliklerime kadar dondum” desem inanılır mı ki?
Ama dondum..
Feslikan’da iyi ki, yılda iki günlüğüne de olsa bir etkinlik yapılıyor. Yoksa Antalya’nın en önemli yaylalarından birisi olmasına rağmen, gerçeği söylemek gerekirse ilgi sıfır.
Yollar, o etkinlikler öncesi elden geçiriliyor, bir sonraki bakım seneye.
O da belki!..
Sefa Meray’ın, “Şehirde kavrulacağız. Haydi Feslikan’a gidelim” demesiyle yola çıktık.
Çakırlar’daki Pazar yeri resmen sosyete pazarı olmuş. Güya kendi ürettiklerini, kendileri satan satıcılar var!. Oysa hepsi belli ki toptancı halden alınıp, getirilip tezgaha konmuş.
“Yayla malı bunlar” diye haykıranlar, milleti kandırıyor. Fiyatlar ise ateş pahası. Cumartesi günü semt pazarından kilosu 50 kuruşa aldığım domates Çakırlar pazarında 1.5 TL.
Çık Geyikbayırı’na doğru. Sağlı, sollu küçük satıcılar var.
Cumartesi pazarında süt mısırın tanesi 50 kuruştu, 6 tanesi 5 TL.
Yol kenarlarında yeni yeni ‘kendin pişir, kendin ye’ türünden lokantalar türemiş. Kasap reyonlarındaki kuzu ve oğlak etleri, “Gel beni ye” diyor.,
Bozuk yollarda Slalom yapa yapa Feslikan’a ulaşıyoruz. Girişte bizim meşhur lokmacı var. Feslikan’a çıkılır da, ondan lokma alınmaz mı?
Hasan amcanın (Meray) evi biraz tepeye kalıyor. Bir nevi aşağıya doğru kuş bakışı bakıyoruz.
Ama balkon bir harika.
Antalya’nın kavurucu sıcağından kaçarcasına uzaklaştığımız için, ayağımızda şort var. Feslikan’a daha gelir gelmez üşümeye başladık. Sefa’nın, “yanına eşofman neyim al sonra karışmam” demesine önce gülmüş, dalga geçiyor diye düşünmüştüm ama, yine de tedbir açısından eşofman almıştım. İyi ki almışım.
Hoş, sohbet ve Akdeniz TV’den Korkuteli güreşlerini izledikten sonra, Feslikan’ın 3-5 dükkanlık çarşısına indik. Kahvehanede çay içip, sohbet eden tanıdık dostlarla karşılaştık.
“Feslikan’da şenlik başlıyor” dedim, “Zaten burasını şenlikten, şenliğe hatırlayanlar çoğunlukta. Bu nedenle cazibesini sıfıra indirdiler Feslikan’ın” cevabı verilmez mi?
“Ben üzerime alınmıyorum çünkü şenliğe henüz 15 gün var ve ben buradayım” dedim.
“Sözümüz sana değil” diyerek gönlümü aldılar.
Bir başka dost Antalya siyasetinde yaprak kımıldamadığından laf açtı.
Birisi atıldı.,
“Yıldıray Sapan’ın yemin edişini izleyen var mı” diye sormaz mı?
Millet bir birinin yüzüne bakarken, “Ezbere yemin etmesinden mi bahsediyorsun” dedim.
“Evet. Adam resmen yemin sözlerini ezberlemiş ya” övgülerini iletti.
“CHP’de herkes boykot, moykot işiyle uğraşırken demek ki Yıldıray Sapan günlerce yemin metnini ezberlemekle meşgulmüş” lafını ortaya attım.
Kahkahalar..
Hızımı alamadım.
“CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’a teessüflerimi ileteceğim. Kendisi CHP TBMM Disiplin Kurulu Başkanlığına seçildiği yetmiyormuş gibi, bir de TBMM Kadın Hakları Komisyonunda da görev almaz mı? Yıldıray Sapan varken, ne diye bu göreve de talip olur ki” dedim.
Ne demek istediğimi anlamayan boş boş yüzüme baktı, anlayanların kahkahaları Feslikan’ın dağından yankılanıp geri dönüş yaptı.
Trend Haberler

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Ali Yılmaz sessizliğini bozdu: ‘İş birliği olsaydı davalık olmazdım’

Manavgat Şelalesi’nde şaşırtan görüntü!

Yapay zeka terapi yerine geçemez: Empatiyi sadece taklit eder

Antalyaspor’dan flaş hamle: Mathew Ryan’a resmi teklif

Tutuklu kuyumcudan ilk açıklama: ‘Nihai karar yargınındır’