1.⁠ ⁠Kavramsal Tanım ve Önemi
Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE), Türkiye’de yerleşik üreticilerin, yurt dışına ihraç ettikleri ürünlere ilişkin üretici fiyatlarının genel düzeyindeki değişimleri ölçen önemli bir ekonomik göstergedir. YD-ÜFE, yurt içi üretici fiyat endeksinden farklı olarak sadece ihracata yönelik ürünlerin fiyat değişimlerini kapsar; bu yönüyle, dış ticaret fiyatları ve uluslararası rekabet gücü bakımından kritik bir parametre işlevi görür.
Ekonomik analizde YD-ÜFE; üretici maliyetlerinin küresel piyasalara yansıma biçimini, döviz kuru etkilerini ve dış talep koşullarının fiyatlar üzerindeki baskısını anlamak açısından vazgeçilmezdir. Ayrıca, ihracat performansını etkileyen maliyet temelli rekabet gücünün değerlendirilmesine de katkı sağlar.
2.⁠ ⁠Haziran 2025 Verilerinin Genel Değerlendirmesi
2025 yılı haziran ayında YD-ÜFE bir önceki aya göre %3,42 artış göstermiştir. Yılın ilk altı aylık dönemindeki kümülatif artış ise %19,77 seviyesine ulaşmıştır. Daha çarpıcı olan ise, endeksin bir önceki yılın aynı ayına göre %28,38 oranında yükselmesidir. On iki aylık ortalamalara göre hesaplanan artış oranı ise %25,17 olarak kaydedilmiştir.
Bu veriler, üreticilerin ihraç ettikleri ürünlerin fiyatlarını küresel piyasalara uyumlandırırken karşılaştıkları maliyet baskısının devam ettiğini göstermektedir. Özellikle yıllık artış oranının %28,38 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşmesi; döviz kurlarındaki dalgalanmaların, küresel hammadde fiyatlarındaki oynaklıkların ve lojistik maliyetlerdeki artışların üretici fiyatlarını hâlâ ciddi biçimde etkilediğini ortaya koymaktadır.
3.⁠ ⁠Yıllık ve Aylık Değişimlerin Karşılaştırmalı Analizi
Veriler, Haziran 2024 dönemine kıyasla artış hızında görece bir yavaşlama olduğunu göstermektedir. Geçen yılın haziran ayında YD-ÜFE’nin yıllık artış oranı %44,51 gibi çok daha yüksek bir düzeydeyken, bu yıl %28,38’e gerilemiştir. Bu yavaşlama, küresel emtia ve enerji fiyatlarında önceki yıllara göre bir miktar istikrar sağlanmasından kaynaklanmış olabilir.
Bununla birlikte, on iki aylık ortalamalara göre %25,17’lik artış oranı, üretici maliyetlerinin hâlen yüksek olduğunu ve fiyatlardaki artış eğiliminin yapısal bir nitelik taşıdığını düşündürmektedir. Aylık bazda %3,42’lik artış da azımsanmayacak ölçüde yüksek olup, özellikle yaz aylarında artan enerji talebi ve döviz kurlarında yaşanan dalgalanmaların etkisini yansıtmaktadır.
4.⁠ ⁠Sektörel Bazda Detaylı İnceleme
YD-ÜFE kapsamında sanayinin iki temel sektörü olan imalat sanayi ve madencilik ve taş ocakçılığı fiyat değişimleri farklı seyir izlemiştir. Haziran 2025’te imalat sanayinde yıllık %28,48 oranında bir artış kaydedilirken, madencilik ve taş ocakçılığında bu oran %23,36 ile daha düşük gerçekleşmiştir.
Bu fark, ihracata yönelik üretimin büyük kısmını oluşturan imalat sektörünün döviz kuruna ve ithal girdilere daha duyarlı olmasından kaynaklanmaktadır. Madencilik sektörü ise yerli kaynak yoğun üretim yapısı sayesinde döviz kurundaki dalgalanmalardan görece daha sınırlı etkilenmiştir.
Aylık bazda bakıldığında ise imalat sanayinde %3,44, madencilik ve taş ocakçılığında ise %2,03 artış gözlenmiştir. İmalat sektöründeki bu daha yüksek oran, küresel talebin canlanması ve enerji fiyatlarındaki artışın maliyetlere daha hızlı yansımasından kaynaklanmaktadır.
5.⁠ ⁠Ana Sanayi Gruplarına Göre Değişimler ve Yorum
Ana sanayi grupları incelendiğinde, özellikle sermaye mallarında yıllık %33,30 oranında bir artış dikkat çekmektedir. Bu durum, üretimde kullanılan makineler ve ekipmanların fiyatlarının ciddi biçimde yükseldiğini; dolayısıyla yatırım maliyetlerinin arttığını göstermektedir. Sermaye mallarındaki yüksek fiyat artışı, uzun vadede üretim kapasitesini artırıcı yatırımları da olumsuz etkileyebilir.
Dayanıklı tüketim mallarında %32,19 ve dayanıksız tüketim mallarında %30,89 oranındaki artışlar, nihai ürünlerin fiyatlarının da önemli ölçüde yükseldiğini ve küresel rekabet açısından üreticilerimizin maliyet baskısı yaşadığını ortaya koymaktadır.
Özellikle dikkat çeken bir diğer husus ise enerji grubundaki yıllık %10,33’lük artışın, diğer gruplara kıyasla daha düşük olmasıdır. Bu durum, küresel enerji fiyatlarının önceki yıllara kıyasla daha istikrarlı bir seyir izlemesiyle açıklanabilir. Ancak aylık bazda enerji grubunda %9,96 oranında keskin bir artış kaydedilmiştir ki bu, yaz aylarıyla birlikte artan enerji talebinin ve küresel enerji fiyatlarındaki kısa vadeli yükselişin doğrudan etkisini yansıtmaktadır.
6.⁠ ⁠Genel Değerlendirme ve Geleceğe Yönelik Öngörüler
Haziran 2025 YD-ÜFE verileri; döviz kuru hareketliliği, küresel emtia fiyatları ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar gibi dışsal faktörlerin üretici fiyatlarını güçlü biçimde etkilemeye devam ettiğini göstermektedir. Özellikle imalat sanayinde ve sermaye mallarında görülen yüksek oranlı artışlar, maliyet enflasyonunun hâlen güçlü olduğunu ve ihracat yapan firmalar için fiyat rekabetini zorlaştırdığını ortaya koymaktadır.
Önümüzdeki dönemde küresel talep koşulları, jeopolitik gelişmeler ve döviz kurlarının seyri; YD-ÜFE’nin yönünü belirleyecek başlıca unsurlar arasında yer alacaktır. Enerji grubunda gözlenen aylık sıçramalar, önümüzdeki aylarda da fiyat artışlarının devam edebileceği sinyalini vermektedir.
Sonuç olarak, Haziran 2025 YD-ÜFE verileri; üretici fiyatlarında artış hızının geçen yıla göre bir miktar yavaşlamasına rağmen, ihracat maliyetlerini hâlen yüksek tutan bir yapının devam ettiğini göstermektedir. Bu durum, Türkiye’nin dış ticaret dengesini ve üretim maliyetlerini yakından ilgilendirdiği için hem kısa vadeli politika araçları hem de uzun vadeli yapısal tedbirler açısından dikkatle takip edilmelidir.
Kaynak: TÜİK
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
[email protected]