Yaşadığımız Antalya kenti adına beş dakikalığına da olsa sağduyulu bir düşünme olasılığımız olabilir mi?

Sırf yapmış olmak adına yapacaksak olamaz!..

Büyüğünden küçüğüne iş adamlarından tutan da, esnafından, sokaktaki dolmuş şoförüne varıncaya kadar eminim ki, Büyükşehir’deki taşeron işçilerin işten çıkarılma olayı ile az çok ilgileniyor.,

Hiç yapamayan, “Ne oluyor böyle” kesin diyordur.

Hakikaten çok şey oluyor..

Ama bana sorulacak olunur, “Bu konuda sen ne düşünüyorsun” sorusu yöneltilirse eğer.,

“Şu sıralar Akaydın’ın pislikleri temizlenmeye çalışılıyor ve sırf siyasi çıkar, benimsediği ideolojisi ve seçime yaptığı yatırım nedeniyle garibanların geleceğiyle oynamaktan başka bir şey değildir” derim.

Demekle kalmam, bunu defalarca da vurgularım.

Ayıptır.

Yazıktır.

Milyon kez günahtır..

Ayıp olan: İşsiz garibanlara umut vaat etmektir.

Yazık olan: Belediye’nin taşeron şirketlerine yığdığın günahsız insanları seçim çalışmalarında kullanmaktır.

Günah olan: O belediyenin taşeron işçisini İl Başkanı’nın koruması, şoförü ne bileyim, afiş asma, broşür dağıtma gibi belediyenin işiyle yakından uzaktan alakası olmayan kulvarlarda kullanıp, sonra bir kağıt gibi buruşturup atmaktır.

Beş yıl önce 4100 çalışanla aldığın Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni beş yıl sonra 8760 çalışanla teslim etmek-ki çoğu taşeron işçisi olanların işe giriş tarihleri 2014 Ocak-Şubat ve Mart ayları içerisinde, zaten zihniyetin ne olduğunu kendiliğinden ortaya çıkartmaktadır.

Adama sormazlar mı, “Sen belediyede yandaş mı besledin, taşeron işçi alımı mı yaptın” diye?

Beş yıl boyunca, “Enkaz devraldım. Borç çok, para yok” deyip, beceriksizliğini örtmeye çalışıp.,

Sırf siyasi inat uğruna, Menderes Türel döneminde yapılan projeleri iptal ettirip, o iptal nedeniyle doğan tazminatlardan dolayı, belediyeyi trilyonlarca zarara uğratan Mustafa Akaydın değil mi?

Olmadığını söylediği paraları tazminatlara endeksletip.,

Parası olmadığı için mi Akaydın efendi hiçbir proje üretememiş ki?

Madem paran yok, taşeron şirketlerine listeler halinde isimler verip, herkesi ne diye işe alma talimatını verirsin?

Dünün dürüst başkanı!..

Dünün soyadı gibi Ak ve Aydın profesörü!..

Aynı zamanda Antalyalıların karşısında beş yıl boyunca timsah göz yaşları akıtan Büyükşehir Belediyesi’nin eski unvanını alan başkanı Mustafa Akaydın’a soruyorum:

Yerel seçim çalışmalarında Belediye’ye ait araçları kendi organizasyonlarında kullandın mı kullanmadın mı?

Büyükşehir Belediyesi’nin Aralık ve Ocak aylarındaki mazot ve benzin tüketimi ne kadardı, Şubat ve Mart aylarındaki aynı tüketim miktarları nedir?

Yine Büyükşehir Belediyesi’nde iş yapan taşeron firmalarının Aralık ve Ocak aylarındaki işçi sayıları kaçtı, Şubat ve Mart aylarında o rakamlar hangi seviyeye ulaşmıştır?

Bu konular ile ilgili Mustafa Akaydın hoca hazretlerinin acaba var mıdır verecek cevabı?

O vermezse merak etmesin kendisini ilk gördüğüm yerde benim iki çift sözüm mutlaka olacaktır.

Tabi ayıplarını dinleme tahammülü varsa.

Tüm bu acı gerçekler öyle bir durumu ortaya çıkartıyor ki: Akaydın ne yazık ki Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamı aracılığıyla Antalya kentine ihanet eden kişi konumuna düşmüştür.

En vahimi de, gariban, üç kuruşa muhtaç olanların da aralarında bulunduğu işçilere boş ve geçici umut vaat edip, hayallerinin sönmesine neden olmasıdır-ki asıl mesele de bu vebalın altından nasıl kalkacağıdır.

Not: Deştikçe her yerden pislik çıkıyor. Tüm o pislikleri nasılsa Antalyalı bir bir öğrenecek. Öğrenecek öğrenmesine de, dudaklar kesinlikle uçuklayacak.