Bugün tabi ki başka bir konuya değineceğim ancak, dün ele aldığım, Beldibi’nde yaşanan, görmesi gerekenlerin kör olup çıktığı gelişmelerin hep takipçisi olacağımı belirtmek isterim.
Bilindiği üzere Cuma gününden itibaren Antalya’nın şehir içi ulaşımında nakit parayla yolculuk etme olayı ortadan kalkıyor.
Bana göre, “Naaaaaahh” kalkar da.,
21 Ağustos Cumartesi itibariyle cebinde parası olan değil, elinde kartı olan Antalya’nın dolmuş yada otobüslerine adım atabilecekler.
Büyükşehir Belediye Başkanımız çok değerli hocamız, yıllardır sadece şarkılarda söylenen ve o şarkı sözleriyle insanların avutulduğu, “Parayla saadet olmaz” olayını gerçeğe dönüştürüyor.
Antalya’nın şehir içi ulaşımında parayla saadet olmayacak. Kart ile saadet 45 dakikalığına sınırsız.
Turizmci tabiriyle all inclusive. (Her şey dahil)
Tutar mı?
Nasrettin hoca göle yoğurt mayalamış, bizim Hocamız da kart olayına maya çalar!..
2.5 yıl öncesi
“Olmaz. Olamaaaaaz. Olmamalııııı” diye haykırdığınız, “Halkın şehir içerisinde özgürce seyahat etme hakkı” nasıl oluyor da, sizleri 2.5 yıl sonra, “Yapılması gereken bir uygulamaymış” fikrine götürdü ben çok kötü fena merak ettim!..
Usta kalem Nihat Toklu 17.07.2008 tarihli, Antkart-Kentkart başlıklı yazısında bakın neler demiş
“Öyle görünüyor ki Antkart olayı daha çok su kaldıracak. Yerel seçimlere kadar muhalefetin, iktidara, özellikle de Menderes Türel’e karşı en önemli kozu olacak.
Antkart yetkilileri, sistemin Antalya’da, diğer örneklere göre, en az tartışma ve sıkıntı ile yürüdüğünü söyleseler de durum hiç öyle değil. Antkart bir türlü yerine oturmuyor. Sürekli sorun üretiyor. Muhalefete malzeme çıkıyor.”
Peki ya Halkkart?
Antalya muhalefetinde eskiden Sapan vardı.
Şimdi sapmayanlara bile razı millet ama, bu kentte muhalefet mi var ki?
“ANTKART uygulamasında kartlar için alınan depozito uygulamasını seçim döneminde sömürüp, kendi getirdiğiniz Halkkart’ta da aynı uygulamayı yapmak ne çeşit bir siyasi anlayışın ürünüdür?
Nakit binişlerin kaldırılması ile oluşan Menderes Türel ve AKP’ye oluşan hıncı seçim döneminde sömürüp, halkı Halkkart almaya zorlamak için böylesine çağdışı bir yöntemi aynen uygulamak ne çeşit bir anlayışın ürünüdür? 2.5 yıl evvel eleştirdiğiniz, popülistçe sömürdüğünüz uygulamaları, bugün bizzat sizin yapıyor olmanız, sizin vaatlerinize inanıp size oy veren vatandaşlarımızı aptal yerine koymak değildir de ya nedir?
Hoca, ağzından “Halk” kelimesi çıkınca her yaptığının doğru olduğunu zannediyor. Yaptığı “Halk” gibi yüce bir kelimenin içini boşaltıp, popülistçe sömürmektir.
Siyasi değerlendirmeleri hizmetlerdeki doğrular-yanlışlar ile değil, ideolojik olarak yapanlar, kişisel hırslarla ve inatlarla yapanlar kaybetmeye mahkûmlardır!” sitemleri edenler bile oldu ama..,
Şimdi nerde?
“Şimdi nerde” derken, herkesin tereddüdü, “21 Ağustos’tan sonra şöför-vatandaş kavgalarına hazırlıklı olun” uyarıları.
Desenize biz gazetecilere bol malzeme çıkacak!.
Bu memlekette kavga olmasın da, varsın biz malzemesiz kalalım. Ama kazın ayağı öyle değil.
O halde bizim de plan-programımızı yapmamız gerekiyor.
21 Ağustos itibariyle tüm muhabirleri tek bir konuda görevlendireceğim. O da herkes bir durakta veya toplu taşım araçlarında akşama kadar kavga malzemesi toplayacak.
Nasılsa bol bol olmayacak mı?
Aklımı seveyim!..
Haydeee. “Kartsız biniş 1 TL. kartsız biniş 1 TL.”
Trend Haberler

Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan görevden uzaklaştırıldı

iPhone 17 serisinin yurt dışı fiyatları açıklandı

Antalya’da son 6 yılın en yüksek rakamı, İmamoğlu ile anılan iş insanına gitti... 12.5 milyar liralık ihale tesadüf mü?

Antalya’da rüşvet soruşturması: 8 şirkete kayyım talebi

Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan hakkında gözaltı kararı

Yolsuzluk ve rüşvet olayları gözleri Büyükşehir ihalelerine çevirdi: 24 milyarlık ihalelerin yüzde 80’i 20 firmaya