Antalyaspor A.Ş. önceki gün olağanüstü kongresini gerçekleştirdi.
Hareketli bir seçim süreci yaşadık.
Hisselerin yüzde 90’nından fazlasını elinde bulunduran Antalyaspor Kulüp Derneği ve Antalyaspor Vakfı’nın aday gösterdiği Gültekin Gencer yeniden başkan seçildi.
Can Atlı ve arkadaşları da Antalyaspor’un sahipsiz olmadığını göstermek için bir liste sundu divana. Her ne kadar ciddiyetsizlikten uzak denilse de bu arkadaşlar için ben öyle düşünmüyorum. Can Atlı ve ekibini medeni cesaretlerinden dolayı kutluyorum. Bunun Antalya’da servetine servet katan işadamları ve Antalyalıların oylarıyla TBMM’ye gidenlere örnek olmasını diliyorum.
Seçimde üzücü ve hoş olmayan bazı olaylar yaşandı.
Antalya’nın en büyük değeri olan Antalyaspor’un kongresine maalesef ilgi fazla olmadı.
Eski başkanlardan Hasan Subaşı, Atilla Ekmen ve Ünsal Berberoğlu dışında gelen olmadı.
Hiçbir milletvekili ve belediye başkanı yoktu kongrede.
Vali, kaymakam, emniyet müdürü gibi kent yönetiminde söz sahibi olanlar da yoktu.
Sizin anlayacağınız sen, ben, bizim oğlan.
Hoş olmayan bir başka olay da kongreden kongreye gördüğümüz eski yöneticilerden Ufuk Parlakdağ ve yine eski hakemlerden Mustafa Kumoğlu’nun sarf ettiği sözler.
Parlaktağ, geçmişte Antalyaspor’a büyük emekler vermiş, tesis kazandırmış, tarihinin en parlak dönemini yaşatan Hasan Subaşı’yı yaşanan tiyatronun bir parçası olarak gösterdi.
Kumoğlu da Antalyaspor’un kayyuma gitmesini önleyen, iki şampiyonluk yaşatan, sabit gelir kaynakları yaratmak için gece gündüz çalışan Türel’i hedef aldı.
İki eski ve değerli başkana yapılan saygısızlığa gerçekleri bilen ve gören Antalyalılar prim vermedi. Her iki konuşmacıya da çok şiddetli tepki gösterildi, iki başkana sahip çıkıldı. Yani boşboğazlığa geçit verilmedi.
Kongreye gelen ve Antalyasporlu olduğunu belirten birinin telefonunda Fenerbahçe marşının çalınması ise günün en acı olayıydı. Salona şok yaşatan bu şahsın konuşmak istemesine ise gerçek Antalyasporlular izin vermedi. Bu da acıyı tatlıya çevirdi.
Şimdi artık geçmişin üzerine sünger çekip Başkan Gültekin Gencer’e sahip çıkma zamanıdır.
Evet, yaşattığı hayal kırıklığı nedeniyle eleştirdik, yerden yere vurduk. Başkan Gencer de yaptığı hatayı kabul etti ve özeleştiri verdi. Kulübe kimse sahip çıkmayınca o yine elini taşın altına koydu. Dolayısıyla yukarıda da belirttiğim gibi başarı için, güzel günler için birlik olma ve Gencer ile ekibine destek olma zamanı. Camia olarak bize yakışan da budur.