Her şey bir kaset olayıyla başladı.
Malum kasetin ortaya çıkmasıyla Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti.
Yerine ise Kemal Kılıçdaroğlu getirildi.
İşte bu kadar gerilimli başlayan film, ilerleyen zamanlarda karmakarışık bir hal aldı.
Filmin ortalarında Deniz Baykal ve Önder Sav birkaç kez Kılıçdaroğlu’nu devirmek için harekete geçti. Ancak bunu bir türlü başaramadılar. Baykal, zaman zaman bunu tek başına da denedi. Her fırsatta kapalı kapılar ardından Kılçdaroğlu’nu hedef aldı. Sonuç ise her zamanki gibi hüsran oldu.
Yaşanan bu gelişmeler dolayısıyla Genel Merkezi rahatsız etti. Ancak yıllarını CHP’ye vermiş olanlara bir çırpıda “Haddini bil” denemezdi. Bunu başka türlü dile getirmek gerekirdi. Bunun için birinin ortaya çıkması lazımdı. İşte o kişi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın oldu. Baykal’ı en iyi vuracak kişinin kendi partilisi olması önemliydi. Ayrıca memleketinde ve CHP’nin kalesinde böyle bir operasyonun yapılması amacına ulaşması açısından daha kolay olacaktı. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak Akaydın’ın önü açıldı. Akaydın da kendisine verilen görevi yerine getirmek için hiç tereddüt etmedi. Önce Kemer’de ortaya çıktı. Sonra “Hizmette 3. Yıl” toplantısında konuştu. Hızını alamadı geçtiğimiz hafta sonu Döşemealtı ve Aksu kongrelerinde ortaya çıktı. Kimleri hedef almadı ki. Baykal’ın dışında Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, milletvekilleri Osman Kaptan, Yıldıray Sapan, meclis üyeleri kısacası Baykal’a yakın herkesi. Kavgada bile söylenmeyecek sözler söyledi. Genel Merkez, tüm bu gelişmeleri sessiz sedasız izlemekle yetindi. Dolayısıyla ister istemez Kılıçdaroğlu’nun gelişmelerden haberdar olduğu iddia ediliyor. En azından müdahaleci olmadığı ve yaşananlardan mutlu olduğu izlenimi doğuyor.
Peki ya Baykal?
Mustafa Akaydın’ı aday yapıp büyükşehir belediye başkanlığı koltuğuna oturttuğu birinden bu kadar ağır eleştiri almasına rağmen neden sessiz kalıyor? Oynanan oyunun farkında olduğu için olabilir mi?
Baykal kurt bir siyasetçi. Böyle bir olayda Akaydın’ı muhatap almaz. Almazdan kastım kendisi cevap vermez. Ama birini ortaya çıkarır. Tıpkı bu olayda olduğu gibi. Baykal, Hoca’nın karşısına Yıldırday Sapan’ı çıkardı. Baksanıza Evcilmen ve Ülken bile konuşmuyor, susuyor. Buna hiç alışık değiliz. Böcek ve Meclis üyeleri de sessiz ve sedasız.
Sapan’ın söylemlerine bakıldığında özenle seçildiği net anlaşılacaktır. Sapan hiç telaffuz etmediği cümleler kuruyor. Akaydın da bu konuya dikkat çekti ve dedi ki “Sapan konjöktürel provokatörlüğün anlamını biliyor mu?” Sahi bu cümlenin gerçek sahibi kim? “Büyük ağabey” olabilir mi?
Trend Haberler

Antalya Büyükşehir'den zam yağmuru!

İtirafçı bürokrat bombayı patlattı: Aslan payı Böcek’in!

Emin Hesapçıoğlu, Okan Kaya, Tuncay Saruhan... Son operasyona 5 tutuklama kararı

Konyaaltı’nda özel buluşma

Emin Hesapçıoğlu tutuklandı

Antalya’dan birlik ve kardeşlik mesajları verildi: ‘Terörsüz Türkiye siyasi değildir’