Adı Sarısu.
Eskiden Orman kampı vardı.
Güneş Tünektepe’nin ardına geçtiği anda, sivrisinek istilası başlar, Orman’a ait tesis resmen işkence kampına dönüşürdü.
Açık mekanda akşam yemeği keyfi yapabilmek başlı başına mesele olduğu gibi.,
Yanına içeceğini alıp, sahile inip Akdeniz’in muhteşem mehtabını izlemek mümkün değil.
Sivrisinekler izin vermezdi.
Tezek yakıp, sivrilerin dağılması için çare arayanları tutun da, o sivrilerin nasiplendiği bebelerin vücutlarında oluşan şişlikler kolonya ile indirilmeye çalışılır.,
Tatillerini geçirmek üzere Orman kampına gelenler geldiklerine bin pişman olup dönerlerdi.
Ve Sarısu’yu Büyükşehir Belediyesi aldı.
Aldığı ilk günden itibaren ağlamaktan göz pınarları kuruyan Mustafa Akaydın, “Sonunda tuttuğumuzu kopardık” deyip, bilboardlar aracılığıyla, “Sarısu piknik alanı Antalyalılara hayırlı olsun” reklamlarını yaptı.
Gittik gördük.
İlk başlarda yapılan çalışmaların güzelliğini, ortaya çıkartılan eserin mükemmelliğinden günlerce bahsettik.
Peki nereye kadar?
Ta ki önceki gün piknik için Sarısu’ya gidinceye.
4 koca yılda zar-zor bir Sarısu’yu ortaya çıkartabilen Hoca ve ekibi, orayı da resmen kaderine terk etmişler.
Piknik yapılan yerler makyaj yapmış beyan edasıyla duruyor da, Sarısu deresinin etrafı resmen mezbelelik.
3-5 ay öncesine kadar ellerinde çöp poşetleri sürü halinde piknik alanlarına dalıp, çöpleri toplayan temizlik görevlilerinin yerinde yeller esiyor.
Sen kışın yağmuru, yazın da kavurucu sıcağı altında çöp toplayan emekçilerin maaşlarını ödemezsen, o garibanları kaç gün parasız pulsuz aç bırakabilirsin ki?
Hepsi başka yerlerde ekmek peşine düşmüşler.
Doğal olarak da Sarısu’da pislik almış başını gidiyor.
Belediye’nin ilgisizliği had safhaya ulaşmış.
İnşaat artıkları etrafa saçılmış.
Plastik borular desen ona keza.
Yapılan kapalı mekanlar dökülüp, camları düşmüş.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Fen İşleri Daire Başkanlığı ne iş yapar?
Peki ya Park Bahçeler?
Oralar yan gelip yatma yeri mi ki?
Hoca’nın 4 yıllık süreçte elle tutulur tek projesi Sarısu.
“Biz yaptık halkımıza ücretsiz açtık” dedikleri Sarısu yerinde duruyor. Herkes gidip, çıplak gözlerinle gördükten sonra Hoca’ya, “Allah razı olsun” mu der, yoksa Allah bilmem neyini versin mi” orasını giden bilir.
Ben önceki gün gittim ve gördüm.
Çıkarken de, “Yazıklar olsun” demekten kendimi alamadım.
Adı, eskiden suyun sarı yani, bulanık olmasından aldığı için Sarısu denmiş.
Şimdilerde bırakın sadece suyunu, güzelim yeşilliklerin içi dahi Karasu olmaya doğru gidiyor.
Oysa ki.,
Çok değil 10-15 belediye çalışanının sadece ve sadece 7-8 günlük ilgi ve alakası Türkiye’nin turizm başkenti dedikleri Antalya’nın vatandaşların kullanımında olduğu mesire alanı pırıl pırıl hale getirilir ancak, bunu kim yapacak ki?
Hoca ve ekibi mi?
Hadi canım sende!..