Şimdi mevsim sonbahar. Rüzgârın sesiyle dallardan ayrılan yaprakların zamanı. İnsan, bu mevsimde hem kendine hem de geçmişine dönüp bakar. Sarının, turuncunun ve kahverenginin tonları, ruhun farklı katmanlarını ortaya çıkarır. Sonbahar, doğanın sessizce vedaya hazırlandığı ama aynı zamanda insana içsel bir dinginlik sunduğu en güzel vakittir.

Şimdi sonbaharda şarkı söyleme zamanı. Çünkü mevsimin hüznü, ancak bir ezgiyle hafifler. İçinde biriken duygular, sözlere sığmaz bazen; mırıldanılan bir melodi, kalpteki ağırlığı taşır ve gökyüzüne bırakır. Şarkı söylemek, insanın kendi yalnızlığıyla konuşmasının en derin biçimidir. Sonbahar mevsiminde dinlenilen her şarkı yüreğe başka dokunur.

Sonbaharın efsunlu hâliylw şimdi şiir kaleme alma vakti. Sonbahar, kalemi ele aldıran bir mevsimdir. Çünkü kelimeler, düşen yapraklar gibi zihinden süzülür ve kağıda konar. Her dize, içteki duygunun yankısıdır. Her mısra, mevsimin rengiyle boyanır. Şair için sonbahar, yalnızca bir mevsim değil; aynı zamanda ruhun aynasıdır. Gördüğün her detay şiirde can bulur.

Şimdi yalnızlıkla türkü söyleme zamanı.
Türkü, halkın dilinde doğmuş; acıyı, sevgiyi, özlemi taşıyan bir sesleniştir. Yalnızlıkla birleştiğinde, insanın içini daha da derinden titreten bir yankıya dönüşür. Sonbahar akşamlarında söylenen bir türkü, yaprakların hışırtısına karışır, gökyüzünün boşluğunda kaybolur ancak kalpte derin izler bırakır.

Şimdi sonbaharı gün gün yaşama fırsatı. Zira mevsim yalnızca takvimde ilerleyen bir süreç değildir. Her gün, farklı bir manzara, farklı bir duygu saklar. Bir gün sarı bir yaprak avucuna düşer, ertesi gün gökyüzü gri bulutlarla kaplanır. Sonbaharı gün gün yaşamak, hayatın küçük ayrıntılarında saklı güzellikleri anbe an fark etmektir.