Her akşam televizyonlarda belediye başkan adayları ekrana çıkıyor..
Özellikle de yerelde..
Hatta öyle gün rastlanıyor ki, üç-dört aday aynı televizyon kanalında arka arkaya sahne almışlar.
Millet de program yapımcıları siyasilerle memleketin geleceğini konuşuyor sanıyor..
Yeni gündem konularına rastlamak pek mümkün değil.
Eviriyorlar, çeviriyorlar her televizyon çıkışlarında sürekli aynı lügatler..
Belli ki sadece seçim programları..
Bastır parayı al istediğin saati.
Ekrana çıkacağın saati de seçmene cep telefonundan mesajla bildir.
Çık beyaz cama..
Eskiden kora kor siyasi programlar olurdu.
Şimdilerinin yüzde 99’u çanak soru..
Program saati de neymiş?..
Paran varsa dükkan senin!..
Belli ki 30 Mart’a yaklaştıkça o program saatlerinin fiyatları da, sahneye çıkış sayıları da artacak.
Paran yoksa ne işin var belediye başkan adaylığında!..
Bazen danışıklı düğüş de olsa haz alınan propaganda anlatımlarına rastlamak mümkün..
Misal-1
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Menderes Türel’i ekranda yapacaklarını anlatırken dinlemek ayrı bir keyif..
Öyle akıcı ki konuşmaları.,
Mustafa Akaydın gibi, “Ben bilir imcilik” olayının zerresi yok..
Daha çok, “Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatı” gerçeği var..
Misal-2
Korkuteli Belediye Başkanı ve MHP’nin Korkuteli’nden tekrar aday gösterdiği Hasan Gökçe..
Sözlerine, “Tüm adaylara başarılar diliyorum” hitabıyla başlayıp.,
“Bu söylemimdeki maksadım Korkuteli’nin kazanacağındandır” eklemesi yapması yok mu?
Tam bir centilmenlik örneği.
O kadar mütevazi..
O kadar memleket sevdalısı ki.,
Ne gizlisi ne de saklısı var..
Kendisini iyi yetiştirmiş..
Bilgisi, becerisi ve kültürünü de o yetişmesine ekleyince, ekranda çekici duruyor.
Bir de hak etmedikleri halde 18.20 ile 19.20 yada 19.20 ile 20.20 saatleri gibi birer saatlik kendilerine ayrılan ekran muhabbetleri bölümünü çorbaya çevirenler var..
Adam beş yıl belediye başkanlığı yapmış, bir beş yıllık için daha partisi kendisini aday göstermiş.
Sırf dostlar alışverişte görsün icabıyla ekrana çıkmış..
“Bir bildiğim var”dan öteye gitmeyen sözler nakaratlar halinde sıralanıyor.
Sonra da milletin o söylediklerine inandığını sanıyor..
Hala eskide kalmış.
Sürekli enkaz edebiyatları yapıyor.
Eminim ki bırakın söylenenleri vatandaşın dinlediğini, ekranda yüzünü gördüğü an zaping yapanın sayısı, izleyenlerden kat be kat fazla değilse ne olayım?..
Yaklaşan seçim ya..
At atabildiğin kadar.
Mesela dün 100 bin kişiye iş vaadini verdin, “Bir sıfır fazla atmışlar” dedin geçtin.
Yine dün, “Herkese bedava elektrik” yalanı attın, “Ben öyle bir şey söylemedim” dedin geçtin..
“Türkiye’nin en ucuz suyunu Antalyalılar içecek dedin, en pahalı suyu içirten oldun..
“Merak etme hemşerim Antalya Ankara’dan zengin” dedin, ben tarihi eser zenginliğimizden bahsettim” deyip kurtuldun!.
Hakikaten kurtuldu mu ki?