Her sene bu aylarda Bursa’yı ziyaret ediyoruz.
Bu güzel kenti gezip görmek, tarihi koklamak, futbol keyfi öncesi ayrı bir artı bizim için. Perşembe ve Cuma günleri Bursa güneşli, gülen yüzüyle karşılıyor bizi. Ancak maç saati hava sıcak olsa da yağmur başlıyor.
Bursaspor tribünlerinde çok küçük boşluklar var. Açık söylemek lazım, geçen seneki havadan eser yok kentte.
‘Bir şampiyonluk bize yeter’ dememişlerdir muhtemelen.
Bu seneki sessizlik, liderin 11 puan gerisinde olmasından ve ligin boyunun bu farkı kapatmak için yeterli olmamasından kaynaklanıyor olsa gerek.
Stattaki seyirci istekli, hevesli, takımın en büyük itici gücü.
Sahadakilerden daha inançlı.
Antalyaspor, geçen hafta sükse yapan kadroyu bozmadı. Fakat bu kez aynı istekli oyun yok. Belki de Bursaspor’un Galatasaray’dan daha iyi takım olmasındandır.
İlk 30 dakika Bursaspor daha çok rakip sahada.
Mehmet Yılmaz’ın zoraki oyuncu değişikliğiyle Ali Zitouni’nin oyuna girmesi hücumdaki az da olsa denemeleri sekteye uğrattı.
Dakikalar ilerledikçe Bursaspor daha çok gelmeye başladı. Dalga dalga gelen ataklar ilk 45’in uzatmalarında 22 yaşındaki Amerikalı Altidore’un mükemmel kafa vuruşuyla filelere gidince Antalyaspor soyunma odasına mağlup gitti.
0-0 ile 1-0 yenik olma arasında çok fark vardı elbette.
Uğur hiç beklenmedik anda beraberliği yakaladıktan sonra Miller bir kez daha Bursaspor’u öne geçirince çoğu takım bu psikozun altından kalkamazdı.
Necati klasını konuşturarak beraberlik golünü bulunca dengeler değişti.
Antalyaspor, Galatasaray galibiyetindeki rahatlıkla gelmeye başladı, Uğur, bir gol daha atarak finali yaptı.
2 gol atan, bir asist yapan Uğur maçın yıldızıydı.