İyi haftalar saygıdeğer okuyucular;
Hepimizin diline pelesenk oldu “dünya globalleşiyor ve küçük bir köy haline geliyor.” Artık ülke bazında kimsenin kötüsü bizi ilgilendirmiyor diyemiyoruz. Irak-Suriye ekseninde oluşan bir terör örgütü ülkemizde hatta Fransa’da onlarca kişinin yaşamını yitirdiği bir terör olayı tertipleyebiliyor. Bunun farkında olan yönetimler de artık birlikte adım atmaya ve beraberlik mesajları vermeye başladı. Şu ülkede terör var, oraya gitmeyin çağrılarının bir anlamının olmadığı gün geçtikçe daha fazla görülüyor.
Tabi bu durum olayın yaşandığı ülkenin ekonomik öğelerini daha fazla etkiliyor ve bu doğrultuda da o ülkenin yine ekonomik anlamda daha fazla önlem alması gerekiyor. Ülke içinde alınmaya çalışılan önlemler doğal olarak çok önemli ancak firma ve işletme bazında bizlerin de boş durmaması gerekiyor.
Uluslararası işletmeler bu durumu ülke riskini yayarak minimize edebiliyorlar. Yani başlangıcını ihracatın oluşturduğu sonrasında ise şubeleşme felsefesiyle sıkıntı yaşanabilecek ülke riski tabana yayılıyor.
Ülkemiz bu konuda özellikle son yıllarda çok daha organize ve ciddi adımlar atmaya başladı.
Geçtiğimiz yıl Almanya’da katıldığım bir fuarda bunu bizzat yaşadım; Fuar, uluslararası ve ciddi itibarı olan bir organizasyondu. Öncesinde derinlemesine araştırmadan katıldığım fuarda, ilk gün gücümün yettiğince tüm birimleri ziyaret etmeye çalıştım. İkinci gün de bu çabam sürerken fuar binasının en üst katında üzerinde ülkemizin adı yazan ayak izlerine rastladım. Söz konusu izleri takip ettiğimde ise teras katında mükemmel bir şekilde dizayn edilmiş, sadece Türk vatandaşlarının hizmetine sunulan ve toplantı masaları, yiyecek-içecek, vs. gibi ihtiyaç olabilecek her türlü desteği sunan devasa bir alanın varlığına şahit oldum.
Söz konusu alan “İSİB” isimli sanayi ihracatçıları birliği tarafından fuar sponsoru olunmamasına rağmen sadece destek amaçlı olarak kiralanmış bir alandı. Biz İSİB’e üye olmadığımızı belirtmemize rağmen yetkililer bunun hiç sorun olmadığını, arzu ettiğimiz taktirde misafirlerimizi burada ağırlayabileceğimizi ve her türlü olanaktan faydalanabileceğimizi belirttiler. Emin olun inanılmaz bir gururdu.
Velhasılıkelam ülkemiz bu konuda boş durmuyor ve bizlerin dünyaya açılmasını destekliyor. Bizler de kendi menfaatlerimiz açısından ülke riskini azaltmak adına bu tarz adımlar atmak zorundayız. Bu sayede Allah korusun bir süre sonra işler çıkmaza girerse dışarıdan sağlanan destekle ayakta kalabiliriz.
Bunu konaklama, sanayi, ticaret, inşaat, gıda vs. her türlü sektörde faaliyet gösteren firma yöneticilerine söylüyorum.
Tabi ki maliyet önemli bir unsur ancak Kosgeb, Eximbank gibi kuruluşların da bu konuda çok ciddi desteği olduğunu unutmayalım.
Umarım bir ışık yakabilmişimdir.