Soğuk bir kış gününde Akdeniz’in çocukları orta Anadolu’da bozkırlara doğru yola koyuldu. Belki sezonun en önemli mücadelesi için taraftarlar bin bir güçlükle takımlarının yanında yer alıyor.

Her hafta farklı bir anlayışla sahada olma izlenimi veren bir Antalyaspor günden güne eriyor. Sezon başında rakiplerin ürktüğü imaj, artık iyiden iyiye yitirildi. Bunun en son örneği Gençlerbirliği maçında yaşandı.

Transfer döneminde gelen ve gidenlerin belirsiz olduğu dönemde teknik direktöre kadar değişimlerin yaşandığı bir takım için neler söylenebilir ki. Sanki sezon başında gibi izlenimin olması Antalyaspor adına yanlışların ötesinde olduğunu ifade ediyor.

Takım mücadele adına neredeyse sahada yok gibiydi. Bırakın pozisyona girmeyi kendi ceza alanına teslim olan bir takımın acziyetine şahit olduk. Bu kadar basit olunmamalı. Bunca emeğe karşılık, futbolcular başta olmak üzere teknik heyet ve yönetim büyük veballerin altına giriyor. Sezonun belki de en önemli maçında sahada ruhen olmayan bir görüntü içimizi burktu. Hâlbuki, sezon başı Eto’o transferi ve yeni stadyum ile büyük hayallerle başlamıştı. Şu anki tablonun sorumlusu başta başkan ve takımı bilinçsizce inşa edenler olmak üzere oyuncuların sorumsuzluğundan kaynaklanmaktadır.

Dünyaca ünlü yardımcı Morias’in, elinde sihirli bir değnek olmadığına da şahit olundu. Gelecek adına umut veren gelişme, kaleci Fornezzi’nin akıllara durgunluk veren performansı da bu takımı son haftalarda büyük felaketlerden korumasıdır. Tabi felaketi ifade etmek için büyük hezimetlere uğramak yetmiyor ama her maçta daha da kötüye giden bir güruh var.

Bu takımın oyuncularının oldukça önemli bir cezaya ihtiyacı olduğu apaçık görünüyor. Sepetin içinden söz konusu çürüklerin ayıklanması için yönetimin aceleyle neşteri vurması şart. Yanlışların ötesindeki Antalyaspor için, atılması gereken adımlar atılarak takımın bir an önce kendine getirilmesidir.

Sporla kalın.