Öncelikle CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilen Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ı kutluyorum. Antalya adına iyi işler yapacağına inanmak istiyorum. Bunun için bilgi birikimi olduğunu bilenlerdenim. Bu dileklerde bulunduktan sonra gelelim asıl konumuza.
CHP Antalya İl Başkanı Semih Esen, basına verdiği bir demecinde Çetin Osman Budak’ın A Takımı’na seçilmesini örgütün başarısına bağlamış.
Budak’ın bir tesadüf sonucu A Takımı’na seçilmediğini ifade eden Esen, “Bu tamamen çok çalışmanın karşılığıdır. İnsanlar böyle önemli görevlere tesadüfen gelmez. Uyumun, kardeşliğin ve birliğin olduğu her yerde başarı elde edilir” demiş.
Esen’in sözlerine katılmamak mümkün değil. Elbette çok çalışma başarı getirir. Ancak, sözünü ettiği birlik, beraberlik ve kardeşliğin CHP Antalya içinde olduğunu söylemek de temenniden başka bir şey değil. Zira herkes biliyor ki Antalya CHP’de kazan kaynıyor. Birbirinin kuyusunu kazmak, ötekileştirmek tavan yapmış. Örgütte birbirini dinleyen yok. Hiyerarşi sıfır. Sosyal medyada adeta bir savaş yaşanıyor. Bunun en bariz örneğini ise il başkanlığı seçimlerinde gördük. Başkan adayları birbirine söylenmedik laf, hakaret bırakmadı. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın üzerine yüründü. Uysal, kongrenin yapıldığı salonun arka kapısından adeta kaçırıldı. Tüm bunların yaşandığı CHP Antalya’da uyumdan, birlikten, kardeşlikten söz etmek inandırıcı değildir.
Ortada bir başarı varsa, bu örgütün değil, Çetin Osman Budak’ın kişisel başarısıdır. Bunu kendine mal etmenin bir anlamı yok.
Gelelim çok çalışma sözüne.
Görünen köy kılavuz istemez. Her şey ortada. Hazır elinizdeki Büyükşehir’i kaybettiniz. Genel seçimlerde AK Parti ile aranızda makas biraz daha açıldı. İki ilçe dışında bütün ilçelerde iktidarın gerisindesiniz. Bunu çok çalışarak yaptıysanız diyecek sözüm yok.