Bir şehrin cadde ve sokaklarını belediyeler güzelleştirir.
İnsanı ise kuaför.
Bu durumda belediyeler cadde ve sokaklarla beraber tüm şehrin kuaförü oluyor mu olmuyor mu?
Eminim ki özellikle belediye başkanları kendilerine, “Kuaför ustası yada kalfası” denilse kabullenmezler.
Peki, görevde oldukları süreçte, makyözlükten başka hiçbir iş yapmayanların alınmaya hakları var mı?
Alın elinize kayıt cihazı, çıkın sokağa.
Işıklardan başlayıp, güllük caddesinin sonuna kadar gelin.
Hoş.,
Büyükşehir’e göre Güllük Caddesi Selekler Çarşısı önünde başlayıp, 100. Yıl kavşağı, yani Ring Otel önünde son buluyor. Oysa caddenin bitiş noktası eski SSK bugünkü Atatürk Devlet Hastanesinin Şarampol ve Çallı kavşağı arasını kapsıyor.
Ve Büyükşehir Belediyesi, “Güllük Caddesi’nin yarısını gözeleştirdik” demek yerine, boy boy resimler asıp, “Caddeniz hayırlı olsun güle güle kullanın” denilmiş.
Tıpkı Mehmet Akif’te olduğu gibi.
2 kilometrelik koskoca Mehmet Akif Caddesi’ni 75-100 metreye düşürenler de bugünkü Büyükşehir Belediyesi değil mi?
Özdilek karşısından başlayan Mehmet Akif Caddesi, Evren büfe ödüne kadar güzelleştirilmiş, kapalı cumartesi pazarına kadar uzanan caddenin devamı mezbelelik gibi duruyor.
Bu mudur?
Neyse konumuza dönelim.
Şu kuaförlük meselesine yani.
Işıklardan çıkılıp, Büyük Şehir Belediyesi’nin Güllük Caddesi bitimine kadar karşılaştığınız her insana, öncelikle, “Antalya’da mı yaşıyorsunuz” diye sorun.
Burası tatil kenti. Belki birkaç günlüğüne tatil kaçamağı yapmış olabilir.
“Evet” cevabını aldınız mı?
“Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin son 3.5 yıldır neler yaptığını biliyor musunuz? “ sorusunu yöneltin.
Eğer ki sorduklarınız arasındaki kişilerin yüzde 90’ı elini iki yana açıp, “Bakın. Sanırım şuraları görüyorsunuz. Kaldırımları yeniledi ve o kaldırım etraflarında düzenleme çalışmaları yaptı” cevabı vermezse.,
Ben bu işi bilmiyorum.
Peki o düzenleme, yani var olan bir şeyin üzerinde yeniden çalışma yapmanın adına ne denir?
Makyaj.
Makyajı kim yapar?
Tamam her belediye hizmeti insanlık içindir.
Nitekim Işıklar Caddesine bir bütün olarak bakılmış.
Önce eski mezbahadan başlanılıp, eski öğretmen evi önüne kadar gelindi. Şaşalı bir açılışla, “Işıklar Caddesi güzelleşti” naraları atıldı. Sonra vicdan muhasebesi yapıldığından mıdır nedir, eski öğretmen evi önünden, kalekapısına kadar düzenleme çalışmaları devam ettirilip, kaldırımlar yenilendi.
Eski görünüm gitti yeni bir çehre ortaya çıkartıldı.
Bir de madalyonun diğer yüzü var.
O da, yapıp geçmekle olmaz.
Yaptığını koruyacaksın.
Cumartesi sabahı Serdar Demirel ağabey telefonda bas bas bağırıyor.
“Ya Vedat. Belediye hakikaten büyük gayret örneği gösterip, caddemizi güzelleştirdi. Ama ne yazık ki esnaflar bu güzellikleri resmen hançerliyorlar. A4 kağıdı ebadında çıkartmaları güzelim mermerlerin üzerine yapıştırıp, kendi reklamlarını yapıyorlar. Bunun bir yaptırımı olması gerekir. Çok çirkin duruyor kardeşim” diyordu.
E adam haklı.
Kamunun her hangi bir şeyine zarar verene hangi uygulama yapılıyorsa, Büyükşehir Belediyesi’nin şehri güzelleştirmek adına ortaya çıkarttığı kaldırım üzerlerindeki su parkı yada mermerden yapılan beton çıkıntılarının üzerine yapışkan reklam çıkartma asanlara da bir şeyler yapılmalı.
Demek ki yaptım geçtim demekle olmuyormuş.
Trend Haberler

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Antalya çalkalanıyor... Bu nasıl bir malvarlığı?

Manavgat Şelalesi’nde şaşırtan görüntü!

Antalyaspor’dan flaş hamle: Mathew Ryan’a resmi teklif

Lüks yaşam, rüşvet, uyuşturucu: Gökhan Böcek soruşturmasında şok tapeler

SON DAKİKA… Havalimanı’nda sıcak saatler: Oğul Böcek Antalya’ya döndü