O kadar çok sayıda iddia ortada dolaşıyor ki eğer doğru çıkarsa yıllardır tam bir foseptik çukurunda yaşatılmış bu şehir.
İtirafçı denilen ve savcılıkça şüpheli sıfatıyla ifadeye alınan iş adamı ve bürokratların ifadelerini okudukça midem bulandı.
Bütün iddiaların merkezinde Muhittin Başkan var.
Tabii doğrudan değil, oğlu Gökhan Böcek üzerinden yürütülen devasa rüşvet çarkı olduğu anlatılıyor…
Ortaya inkâr edilemeyen para alış-verişi çıktıkça, başlangıçta hem Muhittin Böcek hem CHP İl Örgütü ve Genel Başkan “bunlar siyasi operasyondur” sözlerini sıkça tekrarlarken şimdi bundan söz etmez oldular…
Bu kez olay kumpas denilmeye başlandı…
Neyin kumpasıysa artık…
Savcılık operasyonlarını “Muhittin Böcek merkezli olarak yapıyor…”
Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile sınırlı tutulduğu için sadece bu iddialara karışmış olması muhtemel kişileri gözaltına alıp sorguluyor…
Bunun anlamı şu; Antalya’daki operasyon, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yapıldığı gibi tüm belediyenin iş ve işlemleri ile ilgili değil…
Sadece Muhittin Böcek üzerinden yürüyen ve yürütülen bir operasyon…
Manavgat Belediyesine yapılan operasyonda da aynı özellikler var.
Ortaya çıkarılmak istenen şu:
“Belediye Başkanı ile iş adamları arasındaki rüşvet ilişkileri ve bu ilişkileri organize eden başkan yakınları ve personel”
Kısacası; Antalya operasyonunun hiçbir siyasi niteliği yoktur…
Gelelim bu operasyonda kamuoyunun ta en başta oluşan “hafriyat yolsuzluğu” beklentisine…
Daha öncede yazmıştım, yine tekraren yazma gereğini hissediyorum.
Başlangıçta son derece iyi niyetlerle Antalyaspor’a gelir kaynağı oluşturmak için Büyükşehir Belediyesi ile Antalyaspor Derneği arasında yapılan protokolle inşaat artıkları ve hafriyatının döküm alanı Derneğe kiralanır…
İlerleyen aylarda bu konuda büyük paraların döndüğü görülünce birçok olayda olduğu gibi burada da hemen “şeytan üçgeni” oluşturulur.
“Belediye, Hafriyatçılar Odası ve hafriyat alanını işleten taşeron firma”
Tabi süreç içerisinde para büyüdükçe bu üçgen önce dörtgen, sonra beşgen ve hatta altıgene dönüşür…
Daha öncede yazdığım gibi müteahhitlere gerçek olmayan hafriyat miktarı yazdırılır…
Gerçek miktar hafriyat ile gerçek olmayan arasındaki fark bu çok köşe yapı arasında paylaşılır…
6 yıl boyunca milyarlarca liralık işlem gerçekleştirilmesine karşılık Antalyaspor’a sadaka niteliğinde bir miktar aktarılır.
“Soru şu: bu milyarlarca lira nerede ve kimlerin cebinde?”
Elbette savcılık bu ve benzeri soruların cevabını araştırmakta ve eminim bulacaklardır da…
Ancak bana göre savcılığın iddianameyi bir an önce hazırlayıp dava açmasında fayda var.
Operasyonlar nedeniyle hiçbir belediye rutin hizmetlerini bile yapamaz haldeler.
Bu da elbette halkın yararına değil…
Yerel seçimlere daha 3,5 yıl var.
Ve bu halk hak ettiği hizmeti beklemektedir…