Tarih 2 Ocak 2012.
Antalyaspor Vakfı Yönetimi, Kırmızı-Beyazlı ekibin profesyonel takım oyuncu, teknik adam, yönetici, personel ve spor basınına 7 Mehmet Restoran’da dayanışma yemeği veriyor.
(Aynı zamanda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı olan Antalyaspor Vakfı Başkanı Mustafa Akaydın, 3 yıldır ilk kez Kırmızı-Beyazlı ekibe yemek bazında da olsa manevi destekte bulunuyor.)
Yemeğin bitişiyle birlikte kahveler içilirken, Antalya’nın stadyumunun olmaması ile ilgili konu ortaya atılıyor.
“Bu dünya kenti Antalya’nın eğer ki bugün bir stadyumu dahi yok ve bir otel sahası ile üniversite sahasına mahkum bıraktırılıyor ise, bunun tek suçlusu bu kentten seçilmiş insanlardır” hitabını bizzat kullanan kişiyim.
“Sende bana taktın” cevabını veren de, Büyükşehir ve Antalyaspor Vakfı başkanı Mustafa Akaydın.
Ne alakaysa?
Bu kentte stadyumun olmamasının yegane nedeni, yıllardır konuyla ilgili sorunu çözüm yoluna gitmeyen ama bu kentten seçilmiş kişiler olduğunu söylüyorum, sanki sadece kendisi seçilen tek kişiymiş gibi, “Sende bana taktın” cevabı veriyor.
4 yıl önce Antalya’da stadyum yapımı ile ilgili ama iyi ama kötü bir adım atıldı. O adımı atan zamanın Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel.
“Stadyum yapılmasın” eylemleri gerçekleştiren de, CHP’nin eski merkez ilçe başkanı, bugün dilim varmıyor, bir türlü kabullenemiyorum ama, CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan.
Dilimin varmaması ve kabullenememin yegane nedeni, bu kente çakılacak her çivinin karşısında durmasındandır.
Türel AKP’den Milletvekili seçilip Ankara’ya gitti, Antalya’da başlamadan durdurulup, yok sayılan işlerin takipçisi olmaya devam etti.
Ve Antalya’nın yıllardır seçilmişlerin ayıbı olan stadyum olmaması olayını üzerine gitti. Önemli mesafe katetti. Türkiye’nin Gençlik ve Spor Bakanı’nı Antalya’ya kadar getirtip, yapılması istenen spor tesisleriyle ilgili alanları gezdirtti. Bakan Suat Kılıç, Antalya izlenimleriyle ilgili, valilikte biz basın mensuplarına gerekli açıklamayı yaptı.
Menderes Türel döneminde, “100. Yıl’a stadyum yaptırmayız” diyen o kafanın yandaşları dahi, Bakan Kılıç’ın Antalya’ya 5 yeni tesis sözü karşısında büyük heyecan duydu. Dev başlıklar attı.
Peki ya o kafa?
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Antalya’ya yapılacak Stadyum için, Gençlik ve Spor Bakanı Suat kılıç’a, “Stadı neyle yapacaksınız?” diye soruyor.
Antalyalının, “Bizim sesimiz, TBMM’nde temsilcimiz olsun” diye seçip, Ankara’ya yolladığı Yıldıray Sapan, doğup, büyüdüğü kendi köyünde muhtar seçilsin, ben gazeteciliği bırakacağım.
Bu kentte kendisine oy vermiş veya vermemiş, bir tek Allahın kulu çıkıp, “Sana ne be adam. Öpücükle yapacaklar var mı diyeceğin” diyemez mi?
Seçildiği kente hizmet gelecek ve sen o getirilmesi düşünülen hizmet daha proje aşamasındayken, “Yapacaksınız da, kaynağınız ne” diye soracaksın öyle mi?
Bu duruş, aynı zamanda, “Durun. Antalya’ya hiçbir şey yapamazsınız” demekten başka ne anlam taşıyor?
Yıllardır böylesine zihniyetlerden dolayı Antalya’ya hizmet gelmesinin nasıl engellendiğinin açıkça örneğidir Yıldıray Sapan’ın davranışı.
Evet.,
Nereden kaynaklandığını çok iyi bildiğimiz engellemelerden dolayı Antalya’ya geçmişte yapılması düşünülen stadyum yapılamamış, 3 yıldır Süper Lig’deki Antalyaspor da, bir otel sahasına mecbur bırakılmıştır.
Evet.,
Merkezi hükümetten kaynaklanmayan bir takım nedenlerden dolayı, Antalya’nın bugün bir stadyumu, bir spor salonu, bir kapalı veya açık yüzme havuzu, kongre merkezi ve uluslar arası tenis kortları yapılamamıştır.
Müsebbibi ise, CHP’den Antalya Milletvekili seçilen Yıldıray Sapan başta olmak üzere, onun gibi zihniyetlerdir.