Kolay değil.

Ligde tam 6 haftadır galip gelemiyorsun.

Puan cetvelinde her hafta geriye gidiyorsun.

Taraftarının büyük bir bölümü cezalı durumda, desteğinden yoksunsun.

Hafta içi teknik direktör ile yollarını ayırıyorsun.

Belki de ligin en kritik maçına hocasız çıkıyorsun.

Daha 23. dakikasında kalecin kırmızı kart görüyor.

Aynı dakikada bir de gol yiyorsun.

İlk yarıyı ise 2-0 tamamlıyorsun.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen müthiş bir geri dönüşe imza atmak her takımın harcı değil.

İşte Antalyaspor bunu yaptı.

Adeta imkansızı başardı.

Rakibi Mersin İdman Yurdu’nu ise ateşe attı.

Açık konuşmak gerekirse Antalyaspor’un bu maçı çevireceğine ben dahil kimse ihtimal vermiyordu.

Kırmızı beyazlı ekip bu destansı başarıya imza atmasaydı, bugün küme düşecek takımlar içinde yer alırdı.

Ancak zoru başardı ve bir diğer anlamda ‘Ben Süper Lig takımıyım’ dedi.

Bana göre bu kritik 3 puan, Antalyaspor’u ligde tutacaktır.

Ayrıca futbolcular ve camia kaybolan güveni de yeniden kazandı.

Uzun lafın kısası Antalyaspor hayati önem taşıyan bir maçı zor da olsa lehine çevirdi.

Evet, Antalyaspor bitti demeden bitmiyor.

Bu filmi daha önce Galatasaray karşısında da görmüştük ve şampiyonluğun güçlü adayını elimizden kaçırmıştık.

Futbolcuların ikinci yarıda ortaya koyduğu futbol, kazanma arzusu, yardımlaşması devam ettiği sürece Antalyaspor, daha büyük işlere imza atacaktır.

Bu arada takımı zor bir dönemde Mersin İdman Yurdu maçına hazırlayan Altyapı Sorumlusu Mehmet Uğurlu’yu kutlamak istiyorum. Gösterdiği medeni cesaretten dolayı.

Ancak yönetimin de bu galibiyete kanarak teknik direktör arayışını gevşetmemesi gerektiğini hatırlatmak isterim. Zira Mehmet Hoca her zaman ‘Uğurlu’ gelmeyebilir. Her zaman şans yanımızda olmayabilir.