Her ne kadar kendisini duayen!..

Usta(!)..

Belki de mesleğinin en baba erbaba!..

Gibi görüp.,

“Bizim mesleğin CHP’li gazetecileri dururken, bizim CHP üzerinden iki kelam etmemiz CHP mırmırları tarafından hoş karşılanmaz” cümlesi kurarak, yazı yazmaya başlıyorsa..

Bendeniz de gazetecilik mesleğine 30 yılını vermiş birisi olarak, “Hay böyle gazetecilik tarifine” demekten geri durmam..

Nedense birileri Tuncay Ercenk’in CHP il başkan adayı olmasından başkalarına rantlar-ki bana göre adı rant değil reklam, çıkartmaya çalışmış da, hiç güleceğim yoktu..

Kahkaha bile atmaktan kendimi alamadım..

Neymiş efendim, Baykal yine dayanamamış ve Saldıray pardon Yıldıray Sapan’ın önünü kesmek için Tuncay Ercenk’i aday olarak öne sürmüş..

Kim demiş?

CHP’li olmadığını söyleyen ancak CHP üzerinden iki kelam laf etmek isteyen muhteremin birisi..

O durduk yerde, nasıl Saldıray reklamı yapıyorsa.,

Ben aynı seviyesine düşmemek için isim vermeyeceğim. Zira bal gibi ihtiyacı olduğu reklamını yapmak içimden bile gelmiyor da ondan..

Neymiş efendim?

Saldıray’ın önünü kesmek için miş..

Adam duayen ya!.,

Adam mesleğinin uzmanı ya!.,

Ne dediyse o dur!..

Yav arkadaş, “Biz mesleğe 30 yılımızı verdik” diyelim duralım. Kendimizi mi avutuyoruz ne?

Muhterem kendi yazıyor, kendi inanıyor yazdıklarını okuyanların da inanması için çırpınıp duruyor.

Boş senaryolara ne zamana kadar inanır bu millet?.

Merak ediyorum da, o yazılanları okuyanlardan bir tanesi yazana telefon açıp, “Cumartesi gecesi gördüğün rüyayı, Pazar günü yazı haline getirip, pazartesi günü millete haber diye sunduklarına sen inanıyor musun ki” diye soran olmuş mudur?

Mademki sen duayensin, “Yıldıray Sapan CHP il başkan adayı olabilir mi olamaz mı” sorusunu ben sana yöneltiyorum.

Ben, “Kesinlikle olamaz” diyorum.

Sen, “Olur” diyebiliyor musun?

Dikkat edilirse, “Olmaz” değil, “Olamaz” vurgulamasını yapıyorum. (Duayensen nedenini anlarsın)

Haydi hodri meydan..

Hem de mesleği bırakmasına..