Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara’yı, “Halkın Doktoru” olduğu günlerde tanıdım. 

2015 yılı 7 Haziran seçimleri öncesinde CHP’de yoğun bir milletvekilliği önseçim süreci yaşanmıştı. 

Bu önseçime CHP’nin ağır abileri ilk 5 sıra için favori gösteriliyordu. 

Hele ilk sıra kesinlikle eski Genel Başkan Deniz Baykal’ındır deniyor ve öyle de bekleniyordu… 

Tüm CHP üyleriyle yapılan önseçim sonuçlandı ve kimsenin ilk beş sırada göstermediği ya da zar-zor sıralamaya girebilir dedikleri Niyazi Nefi Kara, Deniz Baykal gibi kurt bir politikacıyı geçerek kahir ekseriyetle ilk sıraya geldi… 

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde milletvekiliği yapan Kara’nın hatırlarda kalan ve bugünlere iz bırakan en önemli icraatı “Er Mektubu Görülememiştir” başlıklı yazdığı kitabıdır. 

2015 yılı Haziran ve Kasım ayları, PKK ile 40 yıldır süren çatışmaların en kanlı ve en yoğun dönemi olmuştu. 

İşte bu dönemde nedeni açıklanmayan, şehit olduğu bile belli olmayan, askeri kışlalarda ya da sahada çok sayıda asker ölümleri yaşanmıştı. 

Nefi Kara, işte bu asker ölümleri üzerindeki şüpheli durumu araştırmış ve sorgulamıştı kitabında… 

Bugün hala bu asker ölümlerinin nedenleri açıklanmamış, araştırılmaya muhtaç bir durumdadır. 

*** 

Milletvekilliği bittikten sonra asıl mesleği olan hekimliğe dönen Nefi Kara, 31 Mart 2023 yerel seçimlerinde Manavgat’ın CHP’li adayı oldu ve seçimi kazandı. 

Aradan geçen bir yıl içerisinde milletvekilliğinde gösterdiği cesur tavrı ile nasıl farkındalık yarattıysa şimdi de Belediye Başkanlığında aynı farkındalığı gösterme çabasında ve bunda da başarılı bir çizgiyi yakalamış gibi görünüyor. 

Yaptığı her icraatını halkla yapmaya özen gösteren Kara, “Cengiz İnşaat tarafından Oymapınar Baraj Gölü üzerine yapılması planlanan GES sistemine” yöre halkının tepkisinin yanında yer aldı ve halkla beraber içme suyu kaynağının kirletilmesine engel oldu. 

Keza, sadece belediyecilikle yetinmeyip aydın sorumluluğu taşıdığından siyasi gündemlerle ilgili tavır koymaktan çekinmedi. 

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına, Türkî Cumhuriyetlerin Kıbrıs Rum Kesimini tanımalarına ve gerek Manavgat’ın ve gerekse Antalya’ın göçler yoluyla demografisinin doğal olmayan şekilde değişimine tepkisini ortaya koymaktan çekinmedi. 

 

Son olarak “Akdeniz’i kardeşlik denizi yapacak” bir icraat daha gerçekleştirdi. 

“Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Şöleni” mottosuyla yapılan şenlik Manavgat için bir ilk olma özelliğini taşıyor. 

Girit Adasının Hanya şehri başta olmak üzere diğer belediyelerinin armalarıyla, bayraklarıyla, yemekleri ve sanatlarıyla katılımı, sadece Manavgat ile Girit arasında değil, Türkiye ile Yunanistan arasındaki kardeşlik köprüsüne bir tuğla koyar niteliktedir… 

 

Milletvekilliği önseçimindeki başarısıyla başlayan siyasi hayatını şüpheli asker ölümlerini kitaplaştırması, Manavgat Belediye Başkanlığı seçimini kazanması ve aradan geçen bir yılda farkındalık yaratacak işler yapması dikkate değer bir süreçtir. 

Umarım geriye kalan 4 yılda aynı performansını sürdürür…