Akdeniz Manşet Gazetesi’ne geldikten 1 ay sonra gazetenin kuruluşunun 6’ncı yılını birlikte kutlamış.,
“En kötü senelerimiz böyle olsun.. Birlikte nice senelere” temennilerinde bulunmuştuk.
Önceki gün de hep birlikte 13’ncü yılımıza girişimizi kutladık.
Yıllar su misali akıp geçiyor.
Daha dün gibi Murat Çiçek’in iş yerime gelip.,
“Ağabey. Sen ticarete atıldın ancak, gerek Akdeniz Manşet’in gerekse Antalyalıların senin gibi keskin kaleme, bizim de idareciye ihtiyacımız var. Herkes bildiği işi yapmalı ve sen de kendini gazetecilikten soyutlayamazsın” dediğinde kafam allak bullak olmuştu.
Daha 4-5 ay öncesi ticarete atılmış.,
Güzel bir mağaza açmış.,
Çin malı motosiklet satmaya başladığımızdan, tam da satışların açılacağı, yani 2006’nın Nisan ayıydı.
Her ne kadar mevsim itibariyle tam para kazanmaya başlayacağımız döneme girmiş oolsakta, herkes bildiği işi yapmalıydı.
Ortaklarımla görüşüp, karşılıklı mutabakata varıp.,
Hatta ortağım Ömer’in, “Ya sen kışın soğuğunu o mağazada yeterince çektin. Para kazanmaya başlayacağımız anda nereye gidiyorsun ki? Bu, resmen parayı elinin tersiyle itmekten başka bir şey değil” sözlerine..
“Ben para kazanmaktan çok bu kentte gazeteciliğimi yapmak istiyorum. Gelen teklifi de değerlendirmek ve bildiğim işi haz alarak yaparak da mutluluk duymaktan başka bir şey düşünmüyorum” cevabını verdim.
Ve 23 Nisan 2006 günü gazeteciliğe geri dönüşün üzerinden tam 7 yıl geçti.
O gün yeni doğan bir çocuğun bugün ilköğretime başladığı yaş bu.
Yazar veya söylerken çok kolay da, bir de bu süreci tüketene sormalı.
Akdeniz Manşet olarak hep bir aile ortamında çalıştık.
Mümkün olduğunca bir birimize saygıda kusur etmedik.
Bir tane yerel gazeteye abone olan veya bayiden satın alan her hangi bir okuyucu, Antalya’da çıkan tüm gazetelerdeki haberleri bulabildiğinden, bizim bir özelliğimiz olmalıydı.
Özel haberlerle o özelliğimizi kabul ettirdik.
Dik duruşumuzdan asla ödün vermedik.
Çizgimizden her ne suretle olursa olsun sapmadık.
Kendimiz hiç kimsenin yandaşı olmadığından, başkasına da yandaş demedik.
Arkasında durduklarımıza hep dağ olduk.
Menfaat beklentileri ve çıkar amaçları gütmediğimizden kişi yada kurumların kol kanatları altına girme gereği hissetmedik.
Herkes belki kendine göre dürüsttür ancak, Akdeniz Manşet ailesi olarak şükürler olsun ki Antalya’da özellikle habercilikte dürüstlükten şaşmadık.
Ve bu çizgi doğrultusunda 12 yılı geride bırakıp, 13’ncü yılımıza, “Merhaba” dedik.
Allah sağlıklı ve sıhhatli ömür verdiği sürece de, bu ailenin bir ferdi olmaya devam edeceğim.
Önceki gün Nashira Park’ta eski yaşımızı göndermek, yeni yaşımızı da karşılama gecesi düzenledik.
Tüm aile çoluk-çocuk hep birlikte saatlerce güle-oynaya eğlendik.
Biz de sponsorlar bulup, yıldızı yüksek otellerin devasal salonlarını ayarlayıp, Milletvekilleri, Vali, Belediye Başkanları, STK temsilcileri, Antalya’nın ileri gelen iş adamları ve kısacası şaşalı bir yaş günü kutlaması yapmayı bilir.,
Birer de plaket hazırlayıp, kişileri onurlandırıp, yaş günümüzden sonra beklentiler içerisine girebilirdik. Böyle bir zihniyeti hiçbir zaman taşımadığımızdan dolayı da, 12 yıldır olduğu gibi bu sefer de sadeliği seçtik.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Menderes Türel ile kıymetli eşi Ebru hanım da Akdeniz Manşet ailesinin hep ferdi olmuşlardır ve onlar da o gün aramızdaydı.
Herkes aile olduğu söyler ama, herkes aile olamaz, olduğunu sanır.
Zira bir aile kolay olunmuyor.