Sezon başından bu yana ne oynadığı belli olmayan Antalyaspor’un rakibi bu kez Göztepe idi. Gönül isterdi ki haftalardır yaptığımız eleştiriler son bulsun ve artık güzel sonuçlar yazalım. Fakat beklentiler dahilinde bir oyun performansı ortaya koyamayan takım görüntüsü, bu maçta da kendini gösterdi. Bildiğimiz Antalyaspor oyununa bir kez daha şahit olduk. Geçen hafta sıfır isabetli şut… Bu hafta ise gol beklentisi oranı 0.38. Durum böyle olunca Antalyaspor adına “aynı tas aynı hamam” durumu değişmiyor. Olan taraftara ve kırmızı-beyaza gönül verenlere oluyor.

Sezon başından bu yana durumun analizi aslında net: Birbiriyle uyumsuz oyuncu profili, Emre Belözoğlu ile yapılan yanlış transfer kurgusu ve bir türlü sağlanamayan başarı profili. Mevcut teknik direktör Erol Bulut’a gelince… Geçtiğimiz haftalarda da yazdım; ihaleyi sadece hocaya kesmek olmaz. Fakat yaraya merhem olmak da önemli bir durum. Hoca geldikten sonra sonuç ve oyun anlamında olumluya giden hiçbir gelişme olmaması soru işareti yaratıyor. Anlaşılan o ki gelecek için hocanın durumu da Antalyaspor adına pek parlak gözükmüyor.

Toparlarsak… Bu takım bizim. İyi günde kötü günde desteklemek, yanında olmak gerekiyor. Bu bilinçte olan çok sayıda taraftar grubu da var. Fakat hala iki pası yan yana yapamayan oyuncu profilini görünce insan üzülüyor. İşte tam da o noktada isyan ve mutsuzluk başlıyor. Bu nedenle bir an önce toparlanmak bu takımın birinci görevi. Haftaya Akdeniz derbisi var ve artık kaybetmeye tahammülü olmayan insanlar bulunuyor. Bu bilinçle sahaya çıkmak gerekiyor. Unutulmamalı: Düşersek artık çıkmak çok zor.