Yıllardır yerel gazetelerde köşe yazar.
Ama o kendine ‘gazeteci’ değil ‘çaycı’ der.
Kent sorunları konusunda çok duyarlı.
Sadece kent sorunları değil elbette.
İnsan hakları başta olmak üzere, hayvan hakları ve daha birçok konuda hassas.
Bu hassasiyeti sayesinde CHP’den Muratpaşa Belediye Meclis Üyesi seçildi.
Gönül isterdi O Büyükşehir Meclis Üyesi olsun. Ancak partilileri böyle uygun gördü.
Şimdi bütün enerjisini kentin geleceği için harcıyor.
Nerede bir ‘rant’ kokusu alsa çadırını alıyor ve nöbete başlıyor.
Deyim yerindeyse her taşın altında O’nu görürsünüz.
Şu sıralar ise yerel gazetelerin sorununa el attı.
Körfez Gazetesi’ndeki köşe yazısında yerel gazetelerin sıkıntılarını en güzel şekilde anlatmış.
Son cümlesinde ise “Gazeteler artık arkasındaki güçlerin varlığıyla değil, kalitesiyle birbiriyle yarışsın” demiş.
Bu son cümlesi aslında bütün yazıyı özetlemiş.
“Antalya’da var mı böyle gazete?” dediğinizi duyar gibiyim.
Merakınızı hemen gideriyim; Yok. Antalya’daki yerel gazetelerin çoğunun durumu ortada. Dolayısıyla arkalarında bir güç olduğuna ben şahsen inanmıyorum.
Evet, sayın Tosun’un dediği gibi gazetenin size ulaşması gerçekten kolay değil. Birçok aşamadan geçiyor. Birçok arkadaşımız karın tokluğuna ya da hiç maaş almadan size en iyiyi sunmaya çalışıyor. Tüm bunlara rağmen birilerine göre çoğu zaman ‘Satılık gazeteci’ olurlar. Bu yakıştırmayı yapanları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Mehmet Tosun, gazetecilikten karnını doyurmuyor. Kentin sorunlarını gündeme getirip duyarlılık çağrısı yapıyor. Bugüne kadar çok da başarılı oldu. Gazeteciyim diyen birçok arkadaşımızdan daha fazlasını verdi. Şimdi de bir çağrıda bulunup yerel basına destek olunmasını istiyor. Bunun da yollarını kendice sıralamış.
Evet, Tosun’un dediği gibi her kahvehane, her lokanta, kısacası her esnaf istediği bir yerel gazeteye abone olabilir. Bunu yaptığında hem Antalya medyası, hem de kendisi güçlenir. Bakın dikkat edin ‘benim gazeteyi alın’ demiyorum. Maliyetli olacağı için bütün yerel gazeteleri de alın demiyorum. Herhangi bir gazeteyi almanız kafi. Bunu yaptığınızda daha da güçlendiğimizi göreceksiniz.