‘Devlet gibi kadın’ ya da ‘hükümet gibi kadın’ sözünü bilmeyenimiz yoktur sanırım. Kadın,  devlet gibi olabilirken, devlet baba, devlet gibi kadında, nasıl zuhur etmektedir?

Malum, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ydü. Facebooktan anne ile çekilmiş ya da mezarı başında çekilmiş fotolar paylaşıldı bu yıl yine. Bizlerin kadına verdiği değer, bireysel bencilce değil, idraka dayalı, toplumsal değerleri gözeterek savunmak olmalı. Bu kutlamalar bir yana, Suriye’de, Myanmar’da kaç bin kadın tecavüze uğramış, kocasız ve evlatsız kalmış iken, yine kaç bin çocuk, anasız kalmıştı. Bunlar da bir yana, şehitlerimizin anneleri ne düşünüyordu bugün. Bugün aslında, emperyalistlerin, ABD’de ölen 129 kadın için, ürün satışlarının artmasını isteyen, çok uluslu şirketlerin, satış günüydü. Kadın hakları, bir güne sığdırılacak basit bir konu değil.

Bu günlerde mecliste kadın ve çocuk istismarcılarına, devlet kapısının kapanması, devlet memuru olamamaları için, torba yasa hazırlığı yapılıyor. Oğuz Kağan destanında ise ırza tecavüzün cezası, ölüm veya gözlere mil çekilmesiydi. Türklerde kadının yüceliği, Altay Dağlarının en yüksek tepesine ‘Kadınbaşı’ ismi verilerek yaşatılmıştır.

Analar, bir Türk doğurur.  Bir Türk yetiştirir. Vatanı beklerler. Analar nihayetinde  ‘oymağı, devlet ederler.’ Analar bunu yaparken devlet baba, bakalım bu devlet gibi kadınlara, ne gibi haklar sunuyor.

Doğum borçlanması; doğum yapan kadın, doğumdan sonraki 2 yıl boşta geçen süreyi borçlanabiliyor. Toplamda en fazla 3 çocuk için 2160 gün borçlanma yapabiliyor. Fakat tek şartı, doğumların SSK işe giriş tarihinden sonra gerçekleşmesi. Erkeklerde ise askerlik borçlanmasında önce SSK’lı olma şartı olmadığı gibi, borçlanma emekliliği de bir yaş geriye çekerek avantaj sağlıyor. Bu durum, kadınlar için de sağlanmalı, mutlaka düzenleme yapılmalıdır. Unutmadan, staj sigortası olan bayanlar da, doğum borçlanması yapabilirler.

Doğum parası/yardımı, ülkemizde SSK’sı olmayan kadınlar için dahi, 15 Mayıs 2015 tarihinden sonra doğan ilk çocuk için 300 TL, ikinci çocuk için 400 TL, üçüncü çocuk için 600 TL doğum parası ödeniyor. Avrupa’da bazı ülkelerde ise, ilk doğum yapan kadın için, emekli kasasına devlet tarafından prim de yatırılıyor.

Avrupa’da olduğu gibi, bizde de doğum yapan sigortasız kadın için,  SSK işe girişi devlet tarafından yapılmalı ve en azından hastanede kaldığı gün kadar, adına SSK primi ödenmelidir. Böylece insanımızın bilinçlendirilmesi, çalışmayan kadınların ekonomiye kazandırılması, iş hayatına teşvik edilmesi, istihdamın artırılarak üretime katkı sağlanması ve sosyal devlet için bu bir gereklilik olup, yasal bir düzenleme yapılmalıdır.

Yetim maaşı alan kadın, boşandığı eşiyle aynı evde nikahsız olarak yaşaması halinde, maaşı kesiliyor. Başka bir erkekle, nikahsız yaşaması halinde ise maaşı kesilmez. Bu durumun içinde, olumlu yönde yasal bir düzenleme, gereklilik haline gelmiştir.

Türkiye’de, ‘sosyal güvenlik hakkı devredilemez’ denildiğinden boşanan kadına, Almanya’daki gibi, kocasının sigorta prim günlerinin transferi, ya da emekliliğin paylaştırılması, denkleştirilmesi gibi bir durum mevcut değil. Kadının nafaka alacağı ödenmediğinde Almanya’da gençlik dairesi, tabelalarına uygun olarak ödeme yaparken, bizde erkeğe hapis cezası olarak uygulanmakta.

SGK yurtdışı borçlanma ile emeklilikte de sosyal güvenlik sözleşmemiz olan, olamayan ülke ayrımı gözetilerek kadınlar arasında yine eşitsizlik yaratılıyor. Örneğin; Almanya, Hollanda, Fransa gibi ülkelerde, çalışılmaya başlanan tarih, Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilirken, İsveç, Norveç, İngiltere Danimarka gibi ülkelerde ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilmiyor. Haliyle bu ülkelerden, yurtdışı borçlanma ile emekli olmak isteyen kadınlar, diğer ülkelere göre, 2 kat daha fazla ödeme yapıyor, buna rağmen yine de daha düşük emekli maaşı alıyorlar.

Gelişen ve değişen dünyada Türk kadınlarının yasal, ekonomik ve sosyal haklarının bir adım öteye taşınması ve yeni düzenlemeler yapılması aşikardır.

Türk kadınına verdiği değer ve sağladığı haklardan dolayı da, bir kez daha Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anıyoruz.

Kamil ÇANKAYA

Sosyal Güvenlik Uzmanı