İnsanın ‘evlenmez olun emi’ diyesi geliyor. Banane evliliğinizden, zararınızdan başka evliliğinizin bize bir faydası var mı diyesi geliyor. Evlendiğinizi tüm Antalya’ya duyurmak zorunda mısınız, uyuyan çocuklara duyurmak zorunda mısınız, yaşlılara, yatalaklara duyurmak zorunda mısınız diyesi geliyor.

Biz Türkler kendi mutluluğumuzun herkesin mutluluğu olduğunu sanırız. Herkese mutluluğumuzu haykırmayı severiz. Bunu da ölçüyü kaçırarak, birilerini mutsuz ederek yaparız. Biz mutluysak herkesi zorla mutluluğumuza dahil etmeye çalışırız.

Yaparız bir düğün, atarız gelini arabaya. Arkaya da alırız 8-10 kornası fiyakalı araç, koyuluruz yola. Ver gazı, çal kornayı. Aman sırayı bozmayın, arka arkaya gelmeyi ihmal etmeyin. Hatta bazen bir birimizi havalı şekilde sollayalım, gelinle damada el sallayalım. E tabi birde kamera çekimi varsa en önde, birkaç artistik hareket yapalım. Trafikte kafamıza göre hareketler yapalım. Biri bir şey derse de, ‘zaten ekip kalabalık, dalarız bak’ psikolojisini aşılayalım.

Yetmez tabi bunlar. Kırmızı ışıkta duralım, kornaları hiç durdurmayalım. Olduğumuz yerde bile mutluluğumuza ses kirliliğini, anlayışsızlığı bulaştıralım. Biri tepki gösterdiğinde de, mutluluğa gölge olma diye çıkışalım.

Bu yazdıklarımdan sonra şunu diyebilirsiniz. Murat sen düğün yapmadın mı? İnsanlar da anlayışlı olsun. 10 dakika sabrediversin. Adetlerimize tepki koymasın. Ne var bunda…

Şehirde yaşamanın bedellerinden bir tanesi de yaşadığın şehre ve insanlara yük olmamaktır. Hadi birinize anlayışlı olalım da, Antalya’da Ramazan ayı dışında her gün onlarca düğün oluyor. Hangi birine anlayış?

Cadde trafiğini tehlikeye atmayacak, diğer insanların haklarını harcamayacak kutlamalara evet. Şeridin birini kapatıp, babamın malı der gibi kullanmayacak sessiz küçük konvoylara evet. Yaşlıyı, uyuyan çocuğu düşünerek sadece görsel gezintiye evet. Kendi mutluluklarını başkasının of, üf, püf cümlesine dönüştürüp mutsuzluk oluşturmayacak her kutlamaya evet.

Antalya Valiliği yayınladığı genelge ile sokak düğünlerine ve kutlamalara ayar verdi. Konvoy denen rahatsız edici gösteriyi yasakladı. Ancak bu karar sadece yaz ayı için değil, 365 gün uygulanmalı. Antalya’nın yeterince yükü var. İnsanlar Antalya’ya yük olmamayı öğrenmeli. Kimsenin mutluluğunda gözümüz yok, ancak kimsenin de başkasının huzurunda gözü olmamalı.

Mutluluğu da, acıyı da yaşarken, şehir hayatı unutulmamalı. Valiliğin verdiği karar bu nedenle önemli. Duyarlılık için teşekkürler sayın Valim.

Karar alındı ancak Valiliğin aldığı kararı kusursuz uygulayacak olan Emniyet birimlerinin de gelen ihbarlara anında müdahale etmesi, yasakların delinmesini engellemesi gerekiyor.

Diğer bir görev de vatandaşa. Vatandaş ‘bana dokunmayana bin yıl yaşasın, bu durumdan rahatsız değilim’ demesin. Anında ihbar etsin. Etsin ki birlikte yaşama kültürümüz gelişsin. Bugün rahat olman, yarın rahatsız olmayacağın anlamına gelmez.

Kazasız ve cezasız günler dileğiyle.