Antalya Mimarlar Odası Başkanı Osman Aydın ne demiş gören, bilen, duyan var mı?
“Isparta Belediye Başkanı’nın yüksek mimar ve üyemiz olması nedeniyle Isparta’nın imarıyla ilgili gelişmeleri izlemedik ve müdahale etmedik. Fakat gördük ki yanılmışız ve müdahale etmek zorunda kaldık.”
“Özrü kabahatinden büyük” desek, haksız sayılır mıyız?
Mimarlar Odası’nın görev ve yetkileri açıklamasında, “Her hangi bir bilimsel ve teknik çalışma olmadan, yönetmeliğine ve şehircilik ilkelerine aykırı, halk yararına olmayan planlamalarla mücadele eden bir kuruluş” deniliyor.
Şimdi bir Antalya sakini çıkıp dese ki, “Antalya’nın beton kent olmasında mimarlar odasının rolü var mıdır, yok mudur” sorusunu yöneltse.,
“Ne alaka kardeşim. Bizimle ne ilgisi olsun ki” cevabı mı verilir?
1980’li yıllara kadar çalışmalarını ülkenin üç büyük kenti İstanbul, Ankara ve İzmir’de kurulan Şubeler ile yürüten Mimarlar Odasının bugün 21 ilde Şubesi 79 kentte Temsilciliği ve 145 kentte Oda Temsilcisi bulunmakta.
1980’li yıllarda, yani rahmetli Yener Ulusoy ile Ulusoy’un Milletvekili adayı olmasıyla rahmetli Metin Kasapoğlu’nun Antalya Belediye Başkanlığı döneminde, bırakın Lara’yı, Yalım Restoran sonrası yoktu.
Peki ya Lara şimdi ne durumda?
Ne olduysa 1989 sonrası oldu.
Yani Hasan Subaşı’nın önce Antalya Belediye Başkanlığı, ardından Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlıkları döneminde.
Peki o zaman mimarlar odası Antalya Şube Başkanlığı yok muydu?
Ben diyeyim 9-10 kat, siz deyin 12-15 katlı yüksek binalar, başta Lara’yı olmak üzere Antalya’da gökdelenler şeklinde yükseldi.
Bir zahmet çıkın, Konyaaltı tarafında şöyle bir tur atın. O tur atımında daha çok uncalı bölgesi tercih edilsin. Görülsün bakalım çok katlı binaların sayısı mantar gibi türemiş mi, türememiş mi?
Peki nerede mimarlar odası yetkilileri?
İnşaat alanı, yer, metrekare ne bileyim belediye şartları konusunda teknik konuları pek bilmem ama, bu işi çok iyi bilen veya bildiklerini iddia edenler, ikamet ettikleri kentin beton kent haline dönüşmesine niçin seyirci kalırlar ki?
Bu mudur şehircilik ilkesi?
Bu mudur bilimsel çalışma örneği?
Isparta da mimari açıdan Antalya’ya bağlı olabilir.
Hatta, Isparta’daki Telekom alanının satılmasından sonra, inşaat izni verilmesinde yanlışlık da yapılmış olabilir.
Sümer Halı Fabrikası’nın yerine Özel Bölge Hastanesi olayı da yanlış olabilir.
Zira, Telekom yerine yapılacak olan inşaat ile ilgili, “Söz konusu alan kamulaştırılırken, PTT binası için kamulaştırılmıştır. Oraya PTT hizmet alanı dışında çivi bile çakılamaz” öyle mi?
Peki Antalya’nın 100. Yıl Spor Kompleksi alanı zamanında kamulaştırılırken hangi gerekçeyle kamulaştırılmış ve oraya yapılması düşünülen stadyum için, kim karşı duruş sergilemiş bilen var mı?
Ben söyleyeyim..
Antalya Mimarlar Odası Başkanı Osman Aydın.
Hangi gerekçeyle kamulaştırılma olayını gerçekleştirdiysen, kamulaştırdığın yere o yönde hizmet verecek bir çalışma yapmak zorunda mısın, değil misin?
Antalya Mimarlar Odası Başkanı Osman Aydın, “Stat 100. Yıl’a değil, Pınarlı’ya yapılsın” diyor.
Peki Pınarlı spor alanı olarak mı kamulaştırıldı da sen bunu söyleme gereği duyuyorsun?
Antalya’nın CHP’li Muratpaşa Belediyesi ile Antalya’nın CHP’li Konyaaltı Belediyeleri şehircilik ilkelerine bağlı olarak imar çalışmaları yapıyorlar (!), bu ilçeler dışındakiler tam tersi öyle mi?
STK’ların görevleri hakikaten büyük ve bir o kadar da ağır.
Önemli olan o ağır yükü kaldırırken, siyasi zihniyet taşıyarak kaldırmaya çalışmak değil, tarafsız, ilkeli ve görev bilinciyle yapabilmek.
Ben böyle biliyor, bunu savunuyorum.
Yoksa yanılıyor muyum?