İdris Özyol’un, “Ekdağ’da bir vicdan var mı” başlıklı yazısını okudum. Okurken de, bir an kendimi Özyol’un yazdığı, Ekdağ’dan çıkartılan 6 işçinin yerine koydum.
İçim burkuldu.
Yazının girişinden son paragrafına kadar, tamamiyle Ahde-vefa kokuyordu.
“Profesyonel futbolda duygusallığa yer yok” denir de, en duygusal insanlar sporcular arasından çıkar.
Yine, “Politikada duygusallık insana bel büktürür” tabiri kullanılır, ama insanların karşısında en fazla bel büküp, 1 oy uğrana attıkları taklanın sayılarını kendileri dahi akıllarında tutamaz.
Vicdan sahibi insanlar bırakın kıyım yapmayı, kıyım cümlesini duydukları an, yeri-göğü inletirler.
Geçmişini çok çabuk unutup, bir nebze de olsa insanlığına katkı koyanları gözün açıkken bir salise bile hatırlamayıp.
“Dün dündür, bugün bugündür. Nasılsa benim bunlarla işim bitti. Bir daha mı karşılaşacağız” karakterine sahip olanlarda ise, vicdan aramayacaksın.
Dün söylediğini bugün unutan..
Söylediklerini inkar edip, “Ben öyle demedim” demekten çekinmeyen.
En yakınlarını kıyım yapmaktan geri durmayan..
2.5 yıl sefa sürdüm, son 2.5 yılım da sefam olsun” zihniyetinde ne vicdan arayacaksın, ne de yaptıkları icraatta her hangi bir mantık.
İdris Özyol kardeşim demiş ki, “Savunma hakkı kutsaldır. Sol dünyadan, anlayıştan birisi, bir yönetim, ‘savunma hakkı’nın kutsallığına inanır. Aksi anlayış ise faşizmdir. Sosyal demokrat bir belediyenin 6 partili genci, savunmalarını almadan, durumları hakkında bilgi sahibi olmadan, hayat koşullarını bilmeden işlerine son vermesi..”
Konunun en başında olan ve her türlü gelişmeden haberdar olan birisi bunu diyorsa eğer.,
Vay.
Ve.
“Dahası, sosyal demokrat bir belediyede bu insanlar niye sendikasız? Ekdağ kıyımı bize göstermiştir ki, CHP’li bir belediyede sendikalaşmanın önünü kesmek için türlü girişimlerde bulunulmaktadır. İşin acı kısımlarından biri de budur.”
Düne kadar bu ülkede sendikalaşmanın önünü kesenler kimlerdi?
Peki ya şimdi kimler?
Ardalarında her hangi bir fark kalmış mıdır?
Kişiyi en yakınlarına sorun o size her şeyi anlatır.
Tıpkı anlatıldığı gibi.
Ve hala birileri birilerinde vicdan veya mantık arıyor mu?

(Aynı mantık)
Temel TRT1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır. kendisine bir kitap hediye edilir. kitabın adı da düz mantık tır. temel hediyeyi alırken sorar
-Bu kitapta ne yazıyor?
-Okuyunca öğrenirsin...
-Ben onunla uğraşamam, anlat bakim sen bana.
-Bak simdi senin evinde akvaryum var mi mesela?
-Evet var...
-O zaman içinde su da vardır?
-Evet var...
-İçinde su varsa balık da vardır....
-Evet var...
-Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?
-Evet....
-Hayvanları seviyorsan insanları da seversin herhalde? >
-Evet...
-O zaman senin sevgilin de vardır?
-Evet var.
-Yaslı görünüyorsun o zaman sen evlisindir?
-Evet.
-e karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir?
-Evet.
-Bak gördün mü?...
Temel çok etkilenir. Kitabi alır koltuğunun altına eve doğru giderken
Dursun'u görür...
Dursun sorar
-Temel o ne?
-Düz mantık kitabı!
-Nasi bir şey bu anlat bakim...
-Bak simdi sizin evde akvaryum var mi?
-Yoook!
-O zaman sen ibnesin....
(aynı mantık)