Ey yerden bitme..
Özellikle de sanal alemin çakma delikanlısı!..
Son zamanların usanmaz ve aynı zamanda utanmaz tetikçisi!..
Sana yıllar öncesi bir yerde okuyup, okuduklarımı bir mücevher gibi uzun süredir sakladığım, “Delikanlı” tarifini göndereyim de, sanal alemde sahte delikanlılığın beş para etmeyeceğini biraz olsun anla.
Tabi anlama yeteneğin varsa..
Delikanlı adam, bileğinin hakkıyla elde eder asaletini...
Delikanlı adam, hasım bildiğine, düşman bellediğine sevdiği, değer verdiği, gözünden sakındığı biri üzerinden yüklenmez.
Delikanlı adam, kadınla, kızla uğraşmaz. Derdi neyse, adam gibi, erkek gibi diş bilediği adamla cebelleşir.
Delikanlı adam, dedikodu yapmaz, kulis yapmaz, tezgah çevirmez, arkadan konuşmaz. Dolap beygiri değildir delikanlı adam. Söyleyeceğini yiğitçe, muhatabının yüzüne söyler.
Kimsenin arkasından kuyusunu kazmaz, kazamaz..
Delikanlı adam, karşısındakinin fikrini yenemiyorsa, düşüncesiyle başa çıkamıyorsa, ruhunu teslim alamıyorsa evet.,
Belki önünde diz çökmez ama...
En azından mertçe, adam gibi elini sıkar muhatabının
Delikanlı adam, kahpelik bilmez. Daha doğrusu bilir de, kahpelik yapmayı insanlık onuruna, erkeklik gururuna yediremediği için; kahpece davranmaya tenezzül etmez.
Delikanlı adam, her yerde aynı adamdır. Yere göre, duruma göre, kişiye göre şekil değiştirmez. Kaypak bir fırsatçı değildir...
Afilli pozlar vermektense, şapkasının altına, güneş gözlüğünün arkasına saklanmaktansa; her yerde ve her durumda dik durmayı, eğilip, bükülmeden, sallanmadan bir çınar gibi ulu, gökyüzü kadar mağrur olmayı destur edinir kendine.
Delikanlı adam, meydan okurken karşısındakinin çapına, gücüne göre değil, yüreğinin kuvvetine göre meydan okur hasmına. Bazen dayak yemecesine, bazen de hiç dönmemecesine, hatta bazen de ölümüne... Ama gücünün son zerresine kadar direnmeye, kanının son damlasına kadar çarpışmaya; taaaa doğuştan yeminlidir delikanlı adam...
Delikanlı adam, karşısındaki onu muhatap almıyorsa, adam yerine koymuyorsa, o da aynen onun gibi davranır karşısındakine. O da karşısındakini adam yerine koymaz olur biter.
Ama hiçbir delikanlı, zorla kendini muhatap aldırmaya, adam yerine koydurmaya çalışmaz. Çünkü delikanlı adam bilir ki, saygının zorlası olmaz. Kendini zorla saydırmaya çalışan, kendini ne kadar küçültürse, karşındakini de o derce büyütür; hiç istemeden.
Delikanlı adam, kadına, kıza saldırmaz.
Dişine göre bulduğu bir genç kıza ya da genç bir kadına saldırmayı, yüklenmeyi acizlik sayar. Bunu yapan kendisi bile olsa, böyle davranan birini adamdan saymaz; delikanlı adam.
Sözde delikanlı olmak çok kolaydır. Ama gerçek delikanlı olmak, yürek ister.
Bu yazdığım satırlar gerçek delikanlılar içindir.
Görünüşü delikanlı, duruşu pek havalı ama icraatı laftan, sözden ibaret olanlar; zaten delikanlıdan sayılmaz.
Benim de çakma delikanlılara zaten söyleyecek sözüm olmaz.
Not: Bu yazım aynı zamanda yıllarca aile dostu olduğunu, gün gelip o dostluğun yol ayrımına gelinip, bozulduğunu kendi ağzıyla söyleyip, eski dostuna pervasızca saldırılarda bulunup, muhabbetin en iyi yerinde bir birleriyle paylaştıkları sırları, yaşadıkları ortamı ve en önemlisi de aile merhemi yetini alçakça ortaya dökenlere de kapak olsun isterim.
Ancak böyle bir yola baş vuranlarda vicdan olamaz ki, kapak olsun..