Öncelikle bir gerçeğin altını çizmekte fayda var; Menderes Türel Antalya için, halkına hizmet için, daha iyi bir makamı, daha önemli bir konumu bırakıp memleketine dönme kararı almıştır. Bu, kesinlikle yabana atılacak ve görmezden gelinecek bir durum değildir. Düşünün ki, iktidar partisinin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve MYK üyeliği gibi seçkin mevkilerinizi terk ediyorsunuz. Belediye Başkanlığı nerde bu mevkiler nerde? Bakın daha yeni bir olay, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı daha yeni seçildiği görevinden istifa edip Milletvekili adayı oldu! Sadece Milletvekilliği. Menderes Bey’in bıraktığı mevkiler de değil, sadece Milletvekilliği!

Lütfen, öncelikle bu durumu iyi düşünüp biraz empati kuralım. Niçin Ankara’yı bırakıp Antalya’ya dönsün ve büyük bir risk alsın? Geri dönüşü olmayan ve başarısız olduğu takdirde siyasi hayatını tehlikeye atan bu zor kararı neden alsın Menderes Türel? Tek bir cevabı var: Antalya’ya hizmet için! Ama bu ülkede hizmet edenlerin takdir yerine tenkit edildiğini göz önüne alırsak, Menderes Türel’e yapılan haksız eleştirileri de normal karşılıyoruz, maalesef!

Birinci Başkanlık döneminde alt geçit tünelleri yaptı diye tenkit edenler, şimdilerde bu tünellerden özel araçlarıyla jet hızıyla geçiyorlar! Tramvay yaptı diye kıyameti koparan on binlerce Antalyalı, bugün tramvay olmadan işlerine ve evlerine gidip gelmeyi düşünemiyorlar bile! Ama bu ve benzeri hizmetleri, yatırımları yaptı diye, güya Menderes Türel’i cezalandırıp Prof. Mustafa’yı seçtiler. Lakin vicdan ve izan sahibi herkes gördü ki, Menderes Türel’i değil, Antalyalı bizzat kendini cezalandırdı, kendi şehrine yazık etti.

Boşa giden 5 senenin hesabını kimse kendine sormuyor. Sormuyor, zira bugün bile geçmişten ders almayıp Menderes Başkan’a saldırıyorlar. Hizmet eden, yatırım yapan ve şehri güzelleştirip refah seviyesini yükseltmekten başka gayesi olmayan bir başkanı mı tenkit ediyorsunuz, yoksa kendi ayağınıza mı sıkıyorsunuz? Lütfen bir daha düşünün. Mesela bugün Alanya yoluna yapılan köprülü kavşakların projesi seçimlerden 6 ay önce hazırdı. Karayolları Genel Müdürlüğü Başkanın CHP’li olmasını düşünmeden, iktidarın verdiği talimatla hizmet için Antalya’ya geliyor. CHP’li Başkan Prof. Mustafa bey projeye karşı çıkıyor ve kavşakların yapılmasına engel oluyor. Gerekçesini biliyor musunuz? “Benim 3. katta oturan vatandaşım balkonunda içerken, üst geçitten geçen araçların onun keyfini kaçırmasını kabul edemem!” Şaka gibi değil mi? Ama gerçek! Buyurun internetten o günkü haberlere bakın.

Menderes Türel zamanında kaba inşaatı biten Belediye binasının yapımını da engelleyen CHP’li Başkan, inşaat firmasına milyonlarca lira tazminat ödemeye mahkum etti belediyeyi. Gerekçe mi? “Ben AK Partili belediyenin yaptığı binada oturmam!” bu da şaka gibi değil mi? Ama bu da gerçek! Ve ne acıdır ki, bu yobaz düşünceden dolayı bugün dahi koca Antalya Büyükşehir Belediyesi, barakalar da hizmet veriyor halkına!

Biz deriz ki; geçmişten ders alalım ama geçmişe fazla takılmayalım. Geleceğe bakalım, elimizi vicdanımıza koyalım. Kadınlara özel plaj yapıp ücretsiz hizmet veriyor diye Menderes Başkan’ı idam etmeyelim. Takdir etmiyorsak bile, mantıklı bakalım ve kendimize soru soralım. Vicdanımıza, mantığımıza şu soruyu soralım mesela: “Kadınların ortak plajlara gitmesi yasaklandı mı?”

Cevap basit: Hayır!

İsteyen istediği plaja bugün de gidebiliyor. Lakin kadın olanlar bilir ki, kalabalıktan ve art niyetli ortamlarda rahatsız olan hatırı sayılır bir oran var. Bu kadınlarımızın kendi tercihleri ve zaten böyle bir talep olduğu için Başkan böyle bir çözüm arayışına girip bu hizmeti sağladı. En azından bir teşekkürü hak ediyor değil mi?!

Aklı başında vicdan sahipleri zaten yapılan hizmetlere ve yatırımlara hakkaniyetle yaklaşıyorlar. Yoksa kusursuzluk, hatasızlık söz konusu değil. Bu bizim de savunduğumuz bir durum değil. Hizmet eden herkes elbette hata yapabilir. Ama hata, bilerek ve kasten yapılan bir şey değildir. Adı üstünde, Hata! Bilerek yapılan şeye de hata değil “Yanlış” denir. Dolayısıyla, biz Menderes TÜREL’in hizmet ederken hatalar yapabileceğini kabul edebiliriz ama yanlış yaptığı zaman da herkesten önce hesap sorarız. Zira yanlışın arkasında olmayız, bunun karşısında en başta  “gerçek” Ak Partililer’in duracağından da şüphe duymayız!