Cumhuriyet gazetesi yıllarca İran düşmanlığı yaptı. İslam ve müslüman düşmanlığına her fırsatta İran’ı referans yaptı. Her sakallı, sarıklı ve cübbeli vatandaşı şeriat isteyen ‘İrancı’ olarak lanse etti. Dindar insanları laiklik karşıtı, cumhuriyet düşmanı diye nitelendirdi. Hürriyet gazetesiyle el ele verip “Mollalar İran’a!” sloganını icat etti.
Başta Uğur Mumcu olmak üzere, A. Taner Kışlalı, Çetin Emeç gibi öldürülen gazeteci ve aydınların katili olarak hep İran’ı gösterdi. Uğur Mumcu’nun arabasına bombayı İran istihbaratının koyduğunu iddia etti Cumhuriyet gazetesi.
Hizbullah’ı İran’a bağladı. İsrail’e olan düşmanca tavrı nedeniyle yıllarca İran’a yüklendi. PKK’ya İran’ın destek verdiğini, Türkiye’ye karşı donattığını yazdı. Kur’an kurslarını, camileri, bazı dernek ve vakıfları İrancı olmakla suçladı.
Aslında kalem kalem yazarsak Cumhuriyet gazetesinin İran düşmanlığını anlatmaya yüzlerce sayfaya sığdıramayız. Basını yakından takip eden hemen herkes, üç aşağı beş yukarı Cumhuriyet’in İran düşmanlığını bilir. Bunun için delil veya şahit aramaya da gerek yok.
Ama gelin görün ki, bugün okuduğumuz Cumhuriyet o Cumhuriyet değil. Sanki sarhoşken kafasını duvara çarpıp hafızasını kaybetmiş bir Cumhuriyet var artık karşımızda. HDPKK aşkından sonra şimdi de İran aşkı depreşti Cumhuriyet gazetesinin. İran Dışişleri Bakanı Zarif, ülkemizi ziyaretinden hemen önce Cumhuriyet gazetesine makale yazdı.
Evet, evet yanlış okumadınız. Türkiye’de onca gazete dururken, kendisine yıllarca düşmanlık eden Cumhuriyet gazetesine yazdı Zarif Bakan! Üstelik, yazıdan bir gün önce Cumhuriyet gazetesi 1. sayfadan duyurdu okurlarına büyük bir gururla; “Yarın İran Dışişleri Bakanı sayın Zarif gazetemize yazacak” diyerek!
Bu ne şeref!
Tam “siz”lik!
Hani sizin ilkeleriniz? Hani sizin değerleriniz? Hani rahmetli Uğur Mumcu’nun yerde kalan kanı? Hani İran, Atatürk ve ilkelerinin en büyük düşmanıydı? Hani İran gericiydi, Şeriatla yönetiliyordu, kadınları köleleştiriyordu? Şimdi hangi “ilke”niz uğruna tükürdüğünüzü yalıyorsunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan kininiz, nefretiniz gerçekten sınır tanımıyormuş. Ben ömr-ü hayatımda bu kadar ilkesiz, bu kadar ikiyüzlü bir basın organı görmedim. Sizin zavallı okurlarınızın halet-i ruhiyelerini çok merak ediyorum. Acaba bu omurgasızlığı, bu tutarsızlığı içlerine sindirebildiler mi? Sayenizde Arap-İran düşmanı bir bakış açısı geliştiren sözüm ona “elit” okurlarınız, Kadıköy’de, Nişantaşı’nda, Levent’te gastesini koltuğunun altına alıp sokağa çıkabiliyorlar mı? İranlı bakanın yazısının olduğu o nüshayı konu-komşudan sakladılar mı acaba? Çok utandılar mı sizden?
Biliyorum, siz utanmadınız!
Siz her zaman kendinizle ve yaptıklarınızla gurur duyarsınız. Siz bu ülkenin asıl sahibisiniz! Her yaptığınız iş, her haberiniz doğrudur. Hatta “Kurban Bayramı bu sene de Hacca denk geldi!” haberinize gülenler gerici-cahil, siz ilericisiniz. M. Kemal’in askerlerisiniz siz! Siz var ya siz!?
HDP’yi barış partisi, Demirtaşı da barış güvercini yaptınız! Yıllarca PKK’ya lanet yağdırdınız, şimdi ise “demokratik hak arayan bir örgüt!” diyorsunuz. Yıllarca İran’a saldırdınız, şimdi ise Uğur Mumcu’nun kemiklerini sızlattınız!
Olsun, vardır elbet bir bildiğiniz! Okurlarınız size güveniyor. Bu yüzden hikmetinizden sual etmiyor!
Ama ben okurunuz değilim. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şerefli bir ferdiyim. Osmanlı torunuyum. Atalarımla; Selahaddin Eyyubi’den, Alpaslan’dan başlayarak, Sultan Abdulhamid Han’a kadar tek tek hepsiyle gurur duyuyorum. Vatanım ve milletim için, hiç tereddüt etmeden malımı da canımı da, evlatlarımı da feda ederim. Devletin başındaki Ali olmuş Tayyip olmuş farketmez, itaat boynumuzun borcudur. Bunun için sizi kınıyorum! Devlet başkanına saygıda kusur edilmez. Hele hele hakaret, tek kelimeyle şahsiyetsizliktir. Bunu yapanlardan iğreniyorum! Başınızı kaldırın da bir İngiliz, Alman veya Amerikan medyasına bakın! Ülkelerine ve ülke yöneticilerine böyle fütursuzca saldırıyorlar mı? Teröre destek veriyorlar mı?
Sırf Devlet başkanını sevmiyorsunuz diye neredeyse ülkenizi satıyorsunuz. Milletinize ihanet ediyorsunuz. İran’a düşman olmasaydınız bile, o makaleyi yayınlamanız, hele de bu terör ortamında ülkeye ihanettir. Nerde sizin Milliyetçiliğiniz? Nerde kaldı Devletçiliğiniz? Hani Cumhuriyetçiliğiniz?
Anıtkabire gidince ne yazacaksınız atanızın defterine? Eski defterlere yazdıklarınızı ne yapacaksınız?
Sahi İranlı Bakan, Can Dündar’a hediye olarak ne getirdi İran’dan? Aklımıza şalvar ve cübbeden başka bir şey gelmiyor ama, sakal işini nasıl halledecek bay Dündar?!
Mollalar İran’a!