Bazı okurlar, Doğan Medyasına çok yüklendiğimi düşünüp beni eleştiriyordu. O mailleri, haklı çıkınca kendilerine iade ederim diye düşünmedim hiç. Çöpe yolladım. Zira, haklı çıkmak işime gelmiyordu. Benim haklı çıkmam demek, yeni şehit haberleri demekti. Benim haklı çıkmam demek, siyasi kriz demekti. Benim haklı çıkmam demek, ekonomik kriz demekti..

Ve korktuğum başıma geldi; malesef ben haklı çıktım, sevgili okurlarım bugün mahçup oldu. Çünkü Doğan Medya ve Paralel medya güdümündeki Cumhuriyet ve Taraf gazeteleri, artık alenen PKK yanlısı yayınlar yapıyorlar. Kriz çığırtkanlığını, ekonomiye yönelik sansasyonel haberleri saymıyorum bile.

Sadece şehitlerimize karşı saygısızlıkları, edepsizlikleri ve nefretleri, diğer bütün çirkefliklerinin üstünde duruyor. Daha dün PKK’nın patlattığı mayınla 8 askerimiz şehit oldu. Cumhuriyet gazetesi bu haberi duyururken tek satır bile “PKK” yazmadı. Sanki o mayın tarlada kendiliğinden oluştu ve dikkatsiz askerlerimiz mayına çarparak şehit oldu! Evet, neredeyse bunu demeye getirdiler. Ne “PKK katliamı” ne de “PKK’nın hain tuzağı” türünden tek bir satır bile yazmadı Cumhuriyet.

Anlayacağınız, “barışçı örgütü”ne toz kondurmadı!

Hürriyet gazetesi de haberi, “7 Haziran seçimlerinin ardından başlayan terör saldırılarında(!) dün de Siirt’te 8 asker şehir oldu.” şeklinde gördü. Dikkat ettiniz değil mi, Hürriyet de “PKK terörü” demiyor.

Doğan Medyasının haber ajansı olan DHA ise 8 şehidimizin parçalanmış cesetlerini buzlamadan, sansürlemeden aynen servis etti. “Bakın bizim barış güvercini Selocan’ımızın ve diğer eş başkanın arkasını dayadığı barışçı örgüt PKK ne güzel eylem yapmış!” dercesine katliam fotoğrafı sergisi yapıyordu Doğan Haber Ajansı! Yani tam da bir terör örgütünün istediği propaganda yayını. Bundan iyisini HDP bile yapamazdı.

Aynı Doğan Haber Ajansı, ertesi gün İstanbul’da yaralı ele geçirilen PKK bombacısının yüzünü sansürleyerek verdi. Hadi bu duruma bir yorum yapın.

Alman ortaklarının bir dediğini iki etmeyen Doğan Medya, dün tükürdüğünü bugün büyük bir iştahla yalamaktan imtina etmiyor. Yıllarca kürtlere olan düşmanlığını gizlemeyen, “Türkiye Türklerindir!” söylemi ile ırkçılığı tavan yapan Hürriyet gazetesi, bugün neredeyse PKK ağzıyla kürtçülük yapıyor.

Ertuğrul Özkök, tek bir manşetiyle Ahmet Kaya’yı linç etmişti halbuki. Fotomontaj marifetiyle Ahmet Kaya’nın çıktığı sahne arkasına Apo’nun resmini, Kürt bayrağını filan ekleyip ırkçıların önüne atmıştı. Çareyi yurt dışına kaçmakta bulan Ahmet Kaya, belki de kahrından hayatını kaybetmişti. Eşi Gülten Kaya, rahmetli Ahmet Kaya’nın asıl katilinin Ertuğrul Özkök olduğunu açıklamıştı.

Bugün ise bay Özkök’ün, kürtlere olan aşkı tavan yapmış durumda. O da, Can Dündar da tam bir PKK sempitazını görüntüsü sergiliyorlar. Hatta bay romantik Can Dündar, hızını alamayıp tam bir PKK’lı gibi konuştu. İşte o sözleri: “Silopi, Cizre, Nusaybin, Varto ve Şırnak’ta özyönetim ilan edildi. C.B. Erdoğan “Bizim yönetim sistemimiz fiilen değişti” diyor. Madem öyle, işte böyle!”

Radikal gazetesinin yazarı Ezgi Başaran ise, Siirt’teki hain pusudan dolayı PKK’yı değil, silahlı kuvvetlerimizi suçladı: “Siirt’teki patlamadan önce PKK kamplarına hava operasyonu düzenlendiği öğrenildi!” Yani Türkçesi şu: “Önce TSK Kandil’i vurdu, PKK da misilleme olarak 3 saat içinde(!) mayını hazırladı ve 8 askeri şehit etti!”

Yine Doğan Medyagillerden CNN Türk haber sunucusu Nevşin Mengü, Siirt’teki hain tuzak için haberi bırakıp yorum yapar, “HDP’nin ne suçu var?!”

İşte bu da Taraf gazetesinin bir haber başlığı: “Yine çatışma.. Yine ölüm.. Adıyaman’da 2 PKK’lı hayatını yitirdi..(!) 2 asker yaralı..”

Zaman gazetesinin yazarı Seyfettin Gürsel, “HDP’ye oy verin desek hain mi olacağız yani?!” diye soruyor..

Seçimlerden bir gün önce, yani 6 Haziran 2015 tarihinde saat 21:43’te Doğan Haber Ajansı kendi DHA logosu ile şu mesajı yayınlamıştı sosyal medyada:

“Diktatörden hesap sorun oyunuzu HDP’ye verin!”

Daha önce “Demek ki katil Apo değilmiş!” başlıklı bir yazı yazmıştım hani; o yazıda Apo’yu piyon gibi kullanıp sonra Ecevit hükümetinin kucağına atan “Dışardaki düşmanlarımız”a işaret etmiştim. Bunun yanında içimizdeki hainlere de dikkat çekmiştim.

İşte şimdi gözlerinizle görüp kulaklarınızla duyuyorsunuz.

Gerçek katil kim?!